daldırtmak

Turkish

Verb

daldırtmak (third-person singular simple present daldırtır)

1. To steep

Usage notes

• Although it is possible to create new words of this kind by joining the syllables -tir followed by a -t as often as wanted (like daldırt-tır-t-…mak), the consequtive morphemes -tır and -t will seldom be repeated more than twice.

Conjugation

Conjugation of daldırtmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			daldırtmak
impersonal participle	imperfective		daldırtan
	perfective		daldırtmış
	prospective		daldırtacak
personal participle	non-prospective		daldırtdığım	daldırtdığın	daldırtdığı	daldırtdığımız	daldırtdığınız	daldırtdıkları
	prospective		daldırtacağım	daldırtacağın	daldırtacağı	daldırtacağımız	daldırtacağınız	daldırtacakları
verbal noun			daldırtma
way of doing			daldırtış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	daldırtırım	daldırtırsın	daldırtır	daldırtırız	daldırtırsınız	daldırtırlar
		imperfective	daldırtıyorum	daldırtıyorsun	daldırtıyor	daldırtıyoruz	daldırtıyorsunuz	daldırtıyorlar
	past	perfective	daldırtdım	daldırtdın	daldırtdı	daldırtdık	daldırtdınız	daldırtdılar
		imperfective	daldırtıyordum	daldırtıyordun	daldırtıyordu	daldırtıyorduk	daldırtıyordunuz	daldırtıyorlardı (or daldırtıyordular)
	future		daldırtacağım	daldırtacaksın	daldırtacak	daldırtacağız	daldırtacaksınız	daldırtacaklar
inferential	perfective		daldırtmışım	daldırtmışsın	daldırtmış	daldırtmışız	daldırtmışsınız	daldırtmışlar
	aorist		daldırtırmışım	daldırtırmışsın	daldırtırmış	daldırtırmışız	daldırtırmışsınız	daldırtırlarmış (or daldırtırmışlar)
	imperfective		daldırtıyormuşum	daldırtıyormuşsun	daldırtıyormuş	daldırtıyormuşuz	daldırtıyormuşsunuz	daldırtıyorlarmış
conditional	simple		daldırtsam	daldırtsan	daldırtsa	daldırtsak	daldırtsanız	daldırtsalar
	perfective		daldırtsaydım	daldırtsaydın	daldırtsaydı	daldırtsaydık	daldırtsaydınız	daldırtsaydılar
optative			daldırtayım	daldırtasın	daldırta	daldırtalım	daldırtasınız	daldırtalar
progressive			daldırtmaktayım	daldırtmaktasın	daldırtmakta	daldırtmaktayız	daldırtmaktasınız	daldırtmaktalar
necessitative			daldırtmalıyım	daldırtmalısın	daldırtmalı	daldırtmalıyız	daldırtmalısınız	daldırtmalılar
imperative				daldırt	daldırtsın		daldırtın	daldırtsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	daldırtır mıyım?	daldırtır mısın?	daldırtır mı?	daldırtır mıyız?	daldırtır mısınız?	daldırtırlar mı?
		imperfective	daldırtıyor muyum?	daldırtıyor musun?	daldırtıyor mu?	daldırtıyor muyuz?	daldırtıyor musunuz?	daldırtıyorlar mı?
	past	perfective	daldırtdım mı?	daldırtdın mı?	daldırtdı mı?	daldırtdık mı?	daldırtdınız mı?	daldırtdılar mı?
		imperfective	daldırtıyor muydum?	daldırtıyor muydun?	daldırtıyor muydu?	daldırtıyor muyduk?	daldırtıyor muydunuz?	daldırtıyorlar mıydı?
	future		daldırtacak mıyım?	daldırtacak mısın?	daldırtacak mı?	daldırtacak mıyız?	daldırtacak mısınız?	daldırtacaklar mı?
inferential	perfective		daldırtmış mıyım?	daldırtmış mısın?	daldırtmış mı?	daldırtmış mıyız?	daldırtmış mısınız?	daldırtmışlar mı?
	aorist		daldırtır mıymışım?	daldırtır mıymışsın?	daldırtır mıymış?	daldırtır mıymışız?	daldırtır mıymışsınız?	daldırtırlar mıymış?
	imperfective		daldırtıyor muymuşum?	daldırtıyor muymuşsun?	daldırtıyor muymuş?	daldırtıyor muymuşuz?	daldırtıyor muymuşsunuz?	daldırtıyorlar mıymış?
conditional	simple		daldırtsam mı?	daldırtsan mı?	daldırtsa mı?	daldırtsak mı?	daldırtsanız mı?	daldırtsalar mı?
	perfective		daldırtsa mıydım?	daldırtsa mıydın?	daldırtsa mıydı?	daldırtsa mıydık?	daldırtsa mıydınız?	daldırtsalar mıydı?
progressive			daldırtmakta mıyım?	daldırtmakta mısın?	daldırtmakta mı?	daldırtmakta mıyız?	daldırtmakta mısınız?	daldırtmaktalar mı?
necessitative			daldırtmalı mıyım?	daldırtmalı mısın?	daldırtmalı mı?	daldırtmalı mıyız?	daldırtmalı mısınız?	daldırtmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			daldırtmamak
impersonal participle	imperfective		daldırtmayan
	perfective		daldırtmamış
	prospective		daldırtmayacak
personal participle	non-prospective		daldırtmadığım	daldırtmadığın	daldırtmadığı	daldırtmadığımız	daldırtmadığınız	daldırtmadıkları
	prospective		daldırtmayacağım	daldırtmayacağın	daldırtmayacağı	daldırtmayacağımız	daldırtmayacağınız	daldırtmayacakları
verbal noun			daldırtmama
way of doing			daldırtmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	daldırtmam	daldırtmazsın	daldırtmaz	daldırtmayız	daldırtmazsınız	daldırtmazlar
		imperfective	daldırtmıyorum	daldırtmıyorsun	daldırtmıyor	daldırtmıyoruz	daldırtmıyorsunuz	daldırtmıyorlar
	past	perfective	daldırtmadım	daldırtmadın	daldırtmadı	daldırtmadık	daldırtmadınız	daldırtmadılar
		imperfective	daldırtmıyordum	daldırtmıyordun	daldırtmıyordu	daldırtmıyorduk	daldırtmıyordunuz	daldırtmıyorlardı
	future		daldırtmayacağım	daldırtmayacaksın	daldırtmayacak	daldırtmayacağız	daldırtmayacaksınız	daldırtmayacaklar
inferential	perfective		daldırtmamışım	daldırtmamışsın	daldırtmamış	daldırtmamışız	daldırtmamışsınız	daldırtmamışlar
	aorist		daldırtmazmışım	daldırtmazmışsın	daldırtmazmış	daldırtmazmışız	daldırtmazmışsınız	daldırtmazlarmış
	imperfective		daldırtmıyormuşum	daldırtmıyormuşsun	daldırtmıyormuş	daldırtmıyormuşuz	daldırtmıyormuşsunuz	daldırtmıyorlarmış
conditional	simple		daldırtmasam	daldırtmasan	daldırtmasa	daldırtmasak	daldırtmasanız	daldırtmasalar
	perfective		daldırtmasaydım	daldırtmasaydın	daldırtmasaydı	daldırtmasaydık	daldırtmasaydınız	daldırtmasaydılar
optative			daldırtmayayım	daldırtmayasın	daldırtmaya	daldırtmayalım	daldırtmayasınız	daldırtmayalar
progressive			daldırtmamaktayım	daldırtmamaktasın	daldırtmamakta	daldırtmamaktayız	daldırtmamaktasınız	daldırtmamaktalar
necessitative			daldırtmamalıyım	daldırtmamalısın	daldırtmamalı	daldırtmamalıyız	daldırtmamalısınız	daldırtmamalılar
imperative				daldırtma	daldırtmasın		daldırtmayın	daldırtmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	daldırtmaz mıyım?	daldırtmaz mısın?	daldırtmaz mı?	daldırtmaz mıyız?	daldırtmaz mısınız?	daldırtmazlar mı?
		imperfective	daldırtmıyor muyum?	daldırtmıyor musun?	daldırtmıyor mu?	daldırtmıyor muyuz?	daldırtmıyor musunuz?	daldırtmıyorlar mı?
	past	perfective	daldırtmadım mı?	daldırtmadın mı?	daldırtmadı mı?	daldırtmadık mı?	daldırtmadınız mı?	daldırtmadılar mı?
		imperfective	daldırtmıyor muydum?	daldırtmıyor muydun?	daldırtmıyor muydu?	daldırtmıyor muyduk?	daldırtmıyor muydunuz?	daldırtmıyorlar mıydı?
	future		daldırtmayacak mıyım?	daldırtmayacak mısın?	daldırtmayacak mı?	daldırtmayacak mıyız?	daldırtmayacak mısınız?	daldırtmayacaklar mı?
inferential	perfective		daldırtmamış mıyım?	daldırtmamış mısın?	daldırtmamış mı?	daldırtmamış mıyız?	daldırtmamış mısınız?	daldırtmamışlar mı?
	aorist		daldırtmaz mıymışım?	daldırtmaz mıymışsın?	daldırtmaz mıymış?	daldırtmaz mıymışız?	daldırtmaz mıymışsınız?	daldırtmazlar mıymış?
	imperfective		daldırtmıyor muymuşum?	daldırtmıyor muymuşsun?	daldırtmıyor muymuş?	daldırtmıyor muymuşuz?	daldırtmıyor muymuşsunuz?	daldırtmıyorlar mıymış?
conditional	simple		daldırtmasam mı?	daldırtmasan mı?	daldırtmasa mı?	daldırtmasak mı?	daldırtmasanız mı?	daldırtmasalar mı?
	perfective		daldırtmasa mıydım?	daldırtmasa mıydın?	daldırtmasa mıydı?	daldırtmasa mıydık?	daldırtmasa mıydınız?	daldırtmasalar mıydı?
progressive			daldırtmamakta mıyım?	daldırtmamakta mısın?	daldırtmamakta mı?	daldırtmamakta mıyız?	daldırtmamakta mısınız?	daldırtmamaktalar mı?
necessitative			daldırtmamalı mıyım?	daldırtmamalı mısın?	daldırtmamalı mı?	daldırtmamalı mıyız?	daldırtmamalı mısınız?	daldırtmamalılar mı?

See also

• dalmak
• daldırmak