sıkıcı

See also: sikici

Turkish

Etymology

From sık- (“to squeeze, to pinch; to bore, to bother, to upset”) +‎ -(ı)cı (“occupation, inclination suffix with "ı" as epenthesis vowel”).

Pronunciation

• IPA^(key): /sɯ.kɯˈd͡ʒɯ/
• Hyphenation: sı‧kı‧cı

• Audio

  (file)

Adjective

sıkıcı

1. boring, dull, tedious

Declension

predicative forms of sıkıcı

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	sıkıcıyım	sıkıcı mıyım?	sıkıcı değilim	sıkıcı değil miyim?
sen (you are)	sıkıcısın	sıkıcı mısın?	sıkıcı değilsin	sıkıcı değil misin?
o (he/she/it is)	sıkıcı / sıkıcıdır	sıkıcı mı?	sıkıcı değil	sıkıcı değil mi?
biz (we are)	sıkıcıyız	sıkıcı mıyız?	sıkıcı değiliz	sıkıcı değil miyiz?
siz (you are)	sıkıcısınız	sıkıcı mısınız?	sıkıcı değilsiniz	sıkıcı değil misiniz?
onlar (they are)	sıkıcı(lar)	sıkıcı(lar) mı?	sıkıcı değil(ler)	sıkıcı değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	sıkıcıydım	sıkıcı mıydım?	sıkıcı değildim	sıkıcı değil miydim?
sen (you were)	sıkıcıydın	sıkıcı mıydın?	sıkıcı değildin	sıkıcı değil miydin?
o (he/she/it was)	sıkıcıydı	sıkıcı mıydı?	sıkıcı değildi	sıkıcı değil miydi?
biz (we were)	sıkıcıydık	sıkıcı mıydık?	sıkıcı değildik	sıkıcı değil miydik?
siz (you were)	sıkıcıydınız	sıkıcı mıydınız?	sıkıcı değildiniz	sıkıcı değil miydiniz?
onlar (they were)	sıkıcıydılar	sıkıcı mıydılar?	sıkıcı değildi(ler) / değillerdi	sıkıcı değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	sıkıcıymışım	sıkıcı mıymışım?	sıkıcı değilmişim	sıkıcı değil miymişim?
sen (you were)	sıkıcıymışsın	sıkıcı mıymışsın?	sıkıcı değilmişsin	sıkıcı değil miymişsin?
o (he/she/it was)	sıkıcıymış	sıkıcı mıymış?	sıkıcı değilmiş	sıkıcı değil miymiş?
biz (we were)	sıkıcıymışız	sıkıcı mıymışız?	sıkıcı değilmişiz	sıkıcı değil miymişiz?
siz (you were)	sıkıcıymışsınız	sıkıcı mıymışsınız?	sıkıcı değilmişsiniz	sıkıcı değil miymişsiniz?
onlar (they were)	sıkıcıymışlar	sıkıcı mıymışlar?	sıkıcı değilmiş(ler) / değillermiş	sıkıcı değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	sıkıcıysam	sıkıcı mıysam?	sıkıcı değilsem	sıkıcı değil miysem?
sen (if you)	sıkıcıysan	sıkıcı mıysan?	sıkıcı değilsen	sıkıcı değil miysen?
o (if he/she/it)	sıkıcıysa	sıkıcı mıysa?	sıkıcı değilse	sıkıcı değil miyse?
biz (if we)	sıkıcıysak	sıkıcı mıysak?	sıkıcı değilsek	sıkıcı değil miysek?
siz (if you)	sıkıcıysanız	sıkıcı mıysanız?	sıkıcı değilseniz	sıkıcı değil miyseniz?
onlar (if they)	sıkıcıysalar	sıkıcı mıysalar?	sıkıcı değilseler / değillerse	sıkıcı değil miyseler?

Related terms

• sıkı
• sıkılgan
• sıkılmak
• sıkıntı
• sıkıştırmak

 

Further reading

• “sıkıcı”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “sıkıcı”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 4196