bağdaşmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish باغداشمق (bağdaşmak).

Verb

bağdaşmak (third-person singular simple present bağdaşır)

1. to agree with

Conjugation

Conjugation of bağdaşmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			bağdaşmak
impersonal participle	imperfective		bağdaşan
	perfective		bağdaşmış
	prospective		bağdaşacak
personal participle	non-prospective		bağdaştığım	bağdaştığın	bağdaştığı	bağdaştığımız	bağdaştığınız	bağdaştıkları
	prospective		bağdaşacağım	bağdaşacağın	bağdaşacağı	bağdaşacağımız	bağdaşacağınız	bağdaşacakları
verbal noun			bağdaşma
way of doing			bağdaşış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağdaşırım	bağdaşırsın	bağdaşır	bağdaşırız	bağdaşırsınız	bağdaşırlar
		imperfective	bağdaşıyorum	bağdaşıyorsun	bağdaşıyor	bağdaşıyoruz	bağdaşıyorsunuz	bağdaşıyorlar
	past	perfective	bağdaştım	bağdaştın	bağdaştı	bağdaştık	bağdaştınız	bağdaştılar
		imperfective	bağdaşıyordum	bağdaşıyordun	bağdaşıyordu	bağdaşıyorduk	bağdaşıyordunuz	bağdaşıyorlardı (or bağdaşıyordular)
	future		bağdaşacağım	bağdaşacaksın	bağdaşacak	bağdaşacağız	bağdaşacaksınız	bağdaşacaklar
inferential	perfective		bağdaşmışım	bağdaşmışsın	bağdaşmış	bağdaşmışız	bağdaşmışsınız	bağdaşmışlar
	aorist		bağdaşırmışım	bağdaşırmışsın	bağdaşırmış	bağdaşırmışız	bağdaşırmışsınız	bağdaşırlarmış (or bağdaşırmışlar)
	imperfective		bağdaşıyormuşum	bağdaşıyormuşsun	bağdaşıyormuş	bağdaşıyormuşuz	bağdaşıyormuşsunuz	bağdaşıyorlarmış
conditional	simple		bağdaşsam	bağdaşsan	bağdaşsa	bağdaşsak	bağdaşsanız	bağdaşsalar
	perfective		bağdaşsaydım	bağdaşsaydın	bağdaşsaydı	bağdaşsaydık	bağdaşsaydınız	bağdaşsaydılar
optative			bağdaşayım	bağdaşasın	bağdaşa	bağdaşalım	bağdaşasınız	bağdaşalar
progressive			bağdaşmaktayım	bağdaşmaktasın	bağdaşmakta	bağdaşmaktayız	bağdaşmaktasınız	bağdaşmaktalar
necessitative			bağdaşmalıyım	bağdaşmalısın	bağdaşmalı	bağdaşmalıyız	bağdaşmalısınız	bağdaşmalılar
imperative				bağdaş	bağdaşsın		bağdaşın	bağdaşsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağdaşır mıyım?	bağdaşır mısın?	bağdaşır mı?	bağdaşır mıyız?	bağdaşır mısınız?	bağdaşırlar mı?
		imperfective	bağdaşıyor muyum?	bağdaşıyor musun?	bağdaşıyor mu?	bağdaşıyor muyuz?	bağdaşıyor musunuz?	bağdaşıyorlar mı?
	past	perfective	bağdaştım mı?	bağdaştın mı?	bağdaştı mı?	bağdaştık mı?	bağdaştınız mı?	bağdaştılar mı?
		imperfective	bağdaşıyor muydum?	bağdaşıyor muydun?	bağdaşıyor muydu?	bağdaşıyor muyduk?	bağdaşıyor muydunuz?	bağdaşıyorlar mıydı?
	future		bağdaşacak mıyım?	bağdaşacak mısın?	bağdaşacak mı?	bağdaşacak mıyız?	bağdaşacak mısınız?	bağdaşacaklar mı?
inferential	perfective		bağdaşmış mıyım?	bağdaşmış mısın?	bağdaşmış mı?	bağdaşmış mıyız?	bağdaşmış mısınız?	bağdaşmışlar mı?
	aorist		bağdaşır mıymışım?	bağdaşır mıymışsın?	bağdaşır mıymış?	bağdaşır mıymışız?	bağdaşır mıymışsınız?	bağdaşırlar mıymış?
	imperfective		bağdaşıyor muymuşum?	bağdaşıyor muymuşsun?	bağdaşıyor muymuş?	bağdaşıyor muymuşuz?	bağdaşıyor muymuşsunuz?	bağdaşıyorlar mıymış?
conditional	simple		bağdaşsam mı?	bağdaşsan mı?	bağdaşsa mı?	bağdaşsak mı?	bağdaşsanız mı?	bağdaşsalar mı?
	perfective		bağdaşsa mıydım?	bağdaşsa mıydın?	bağdaşsa mıydı?	bağdaşsa mıydık?	bağdaşsa mıydınız?	bağdaşsalar mıydı?
progressive			bağdaşmakta mıyım?	bağdaşmakta mısın?	bağdaşmakta mı?	bağdaşmakta mıyız?	bağdaşmakta mısınız?	bağdaşmaktalar mı?
necessitative			bağdaşmalı mıyım?	bağdaşmalı mısın?	bağdaşmalı mı?	bağdaşmalı mıyız?	bağdaşmalı mısınız?	bağdaşmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			bağdaşmamak
impersonal participle	imperfective		bağdaşmayan
	perfective		bağdaşmamış
	prospective		bağdaşmayacak
personal participle	non-prospective		bağdaşmadığım	bağdaşmadığın	bağdaşmadığı	bağdaşmadığımız	bağdaşmadığınız	bağdaşmadıkları
	prospective		bağdaşmayacağım	bağdaşmayacağın	bağdaşmayacağı	bağdaşmayacağımız	bağdaşmayacağınız	bağdaşmayacakları
verbal noun			bağdaşmama
way of doing			bağdaşmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağdaşmam	bağdaşmazsın	bağdaşmaz	bağdaşmayız	bağdaşmazsınız	bağdaşmazlar
		imperfective	bağdaşmıyorum	bağdaşmıyorsun	bağdaşmıyor	bağdaşmıyoruz	bağdaşmıyorsunuz	bağdaşmıyorlar
	past	perfective	bağdaşmadım	bağdaşmadın	bağdaşmadı	bağdaşmadık	bağdaşmadınız	bağdaşmadılar
		imperfective	bağdaşmıyordum	bağdaşmıyordun	bağdaşmıyordu	bağdaşmıyorduk	bağdaşmıyordunuz	bağdaşmıyorlardı
	future		bağdaşmayacağım	bağdaşmayacaksın	bağdaşmayacak	bağdaşmayacağız	bağdaşmayacaksınız	bağdaşmayacaklar
inferential	perfective		bağdaşmamışım	bağdaşmamışsın	bağdaşmamış	bağdaşmamışız	bağdaşmamışsınız	bağdaşmamışlar
	aorist		bağdaşmazmışım	bağdaşmazmışsın	bağdaşmazmış	bağdaşmazmışız	bağdaşmazmışsınız	bağdaşmazlarmış
	imperfective		bağdaşmıyormuşum	bağdaşmıyormuşsun	bağdaşmıyormuş	bağdaşmıyormuşuz	bağdaşmıyormuşsunuz	bağdaşmıyorlarmış
conditional	simple		bağdaşmasam	bağdaşmasan	bağdaşmasa	bağdaşmasak	bağdaşmasanız	bağdaşmasalar
	perfective		bağdaşmasaydım	bağdaşmasaydın	bağdaşmasaydı	bağdaşmasaydık	bağdaşmasaydınız	bağdaşmasaydılar
optative			bağdaşmayayım	bağdaşmayasın	bağdaşmaya	bağdaşmayalım	bağdaşmayasınız	bağdaşmayalar
progressive			bağdaşmamaktayım	bağdaşmamaktasın	bağdaşmamakta	bağdaşmamaktayız	bağdaşmamaktasınız	bağdaşmamaktalar
necessitative			bağdaşmamalıyım	bağdaşmamalısın	bağdaşmamalı	bağdaşmamalıyız	bağdaşmamalısınız	bağdaşmamalılar
imperative				bağdaşma	bağdaşmasın		bağdaşmayın	bağdaşmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağdaşmaz mıyım?	bağdaşmaz mısın?	bağdaşmaz mı?	bağdaşmaz mıyız?	bağdaşmaz mısınız?	bağdaşmazlar mı?
		imperfective	bağdaşmıyor muyum?	bağdaşmıyor musun?	bağdaşmıyor mu?	bağdaşmıyor muyuz?	bağdaşmıyor musunuz?	bağdaşmıyorlar mı?
	past	perfective	bağdaşmadım mı?	bağdaşmadın mı?	bağdaşmadı mı?	bağdaşmadık mı?	bağdaşmadınız mı?	bağdaşmadılar mı?
		imperfective	bağdaşmıyor muydum?	bağdaşmıyor muydun?	bağdaşmıyor muydu?	bağdaşmıyor muyduk?	bağdaşmıyor muydunuz?	bağdaşmıyorlar mıydı?
	future		bağdaşmayacak mıyım?	bağdaşmayacak mısın?	bağdaşmayacak mı?	bağdaşmayacak mıyız?	bağdaşmayacak mısınız?	bağdaşmayacaklar mı?
inferential	perfective		bağdaşmamış mıyım?	bağdaşmamış mısın?	bağdaşmamış mı?	bağdaşmamış mıyız?	bağdaşmamış mısınız?	bağdaşmamışlar mı?
	aorist		bağdaşmaz mıymışım?	bağdaşmaz mıymışsın?	bağdaşmaz mıymış?	bağdaşmaz mıymışız?	bağdaşmaz mıymışsınız?	bağdaşmazlar mıymış?
	imperfective		bağdaşmıyor muymuşum?	bağdaşmıyor muymuşsun?	bağdaşmıyor muymuş?	bağdaşmıyor muymuşuz?	bağdaşmıyor muymuşsunuz?	bağdaşmıyorlar mıymış?
conditional	simple		bağdaşmasam mı?	bağdaşmasan mı?	bağdaşmasa mı?	bağdaşmasak mı?	bağdaşmasanız mı?	bağdaşmasalar mı?
	perfective		bağdaşmasa mıydım?	bağdaşmasa mıydın?	bağdaşmasa mıydı?	bağdaşmasa mıydık?	bağdaşmasa mıydınız?	bağdaşmasalar mıydı?
progressive			bağdaşmamakta mıyım?	bağdaşmamakta mısın?	bağdaşmamakta mı?	bağdaşmamakta mıyız?	bağdaşmamakta mısınız?	bağdaşmamaktalar mı?
necessitative			bağdaşmamalı mıyım?	bağdaşmamalı mısın?	bağdaşmamalı mı?	bağdaşmamalı mıyız?	bağdaşmamalı mısınız?	bağdaşmamalılar mı?

Derived terms

• bağdaşmaz
• bağdaşır