kaşıntılı

See also: kasıntılı

Turkish

Etymology

From kaşı- (“to itch, to scratch”) +‎ -n (“reflexive suffix”) +‎ -tı +‎ -lı.

Pronunciation

• IPA^(key): /ka.ʃɯn.tɯˈɫɯ/
• Hyphenation: ka‧şın‧tı‧lı

Adjective

kaşıntılı

1. itchy

Declension

predicative forms of kaşıntılı

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	kaşıntılıyım	kaşıntılı mıyım?	kaşıntılı değilim	kaşıntılı değil miyim?
sen (you are)	kaşıntılısın	kaşıntılı mısın?	kaşıntılı değilsin	kaşıntılı değil misin?
o (he/she/it is)	kaşıntılı / kaşıntılıdır	kaşıntılı mı?	kaşıntılı değil	kaşıntılı değil mi?
biz (we are)	kaşıntılıyız	kaşıntılı mıyız?	kaşıntılı değiliz	kaşıntılı değil miyiz?
siz (you are)	kaşıntılısınız	kaşıntılı mısınız?	kaşıntılı değilsiniz	kaşıntılı değil misiniz?
onlar (they are)	kaşıntılı(lar)	kaşıntılı(lar) mı?	kaşıntılı değil(ler)	kaşıntılı değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	kaşıntılıydım	kaşıntılı mıydım?	kaşıntılı değildim	kaşıntılı değil miydim?
sen (you were)	kaşıntılıydın	kaşıntılı mıydın?	kaşıntılı değildin	kaşıntılı değil miydin?
o (he/she/it was)	kaşıntılıydı	kaşıntılı mıydı?	kaşıntılı değildi	kaşıntılı değil miydi?
biz (we were)	kaşıntılıydık	kaşıntılı mıydık?	kaşıntılı değildik	kaşıntılı değil miydik?
siz (you were)	kaşıntılıydınız	kaşıntılı mıydınız?	kaşıntılı değildiniz	kaşıntılı değil miydiniz?
onlar (they were)	kaşıntılıydılar	kaşıntılı mıydılar?	kaşıntılı değildi(ler) / değillerdi	kaşıntılı değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	kaşıntılıymışım	kaşıntılı mıymışım?	kaşıntılı değilmişim	kaşıntılı değil miymişim?
sen (you were)	kaşıntılıymışsın	kaşıntılı mıymışsın?	kaşıntılı değilmişsin	kaşıntılı değil miymişsin?
o (he/she/it was)	kaşıntılıymış	kaşıntılı mıymış?	kaşıntılı değilmiş	kaşıntılı değil miymiş?
biz (we were)	kaşıntılıymışız	kaşıntılı mıymışız?	kaşıntılı değilmişiz	kaşıntılı değil miymişiz?
siz (you were)	kaşıntılıymışsınız	kaşıntılı mıymışsınız?	kaşıntılı değilmişsiniz	kaşıntılı değil miymişsiniz?
onlar (they were)	kaşıntılıymışlar	kaşıntılı mıymışlar?	kaşıntılı değilmiş(ler) / değillermiş	kaşıntılı değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	kaşıntılıysam	kaşıntılı mıysam?	kaşıntılı değilsem	kaşıntılı değil miysem?
sen (if you)	kaşıntılıysan	kaşıntılı mıysan?	kaşıntılı değilsen	kaşıntılı değil miysen?
o (if he/she/it)	kaşıntılıysa	kaşıntılı mıysa?	kaşıntılı değilse	kaşıntılı değil miyse?
biz (if we)	kaşıntılıysak	kaşıntılı mıysak?	kaşıntılı değilsek	kaşıntılı değil miysek?
siz (if you)	kaşıntılıysanız	kaşıntılı mıysanız?	kaşıntılı değilseniz	kaşıntılı değil miyseniz?
onlar (if they)	kaşıntılıysalar	kaşıntılı mıysalar?	kaşıntılı değilseler / değillerse	kaşıntılı değil miyseler?

Further reading

• “kaşıntılı”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “kaşıntılı”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 2462