vedalaşmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish وداعلاشمق. Equivalent to veda +‎ -la +‎ -ş-

Verb

vedalaşmak

1. (reciprocal) to say goodbye to one another

Conjugation

Conjugation of vedalaşmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			vedalaşmak
impersonal participle	imperfective		vedalaşan
	perfective		vedalaşmış
	prospective		vedalaşacak
personal participle	non-prospective		vedalaştığım	vedalaştığın	vedalaştığı	vedalaştığımız	vedalaştığınız	vedalaştıkları
	prospective		vedalaşacağım	vedalaşacağın	vedalaşacağı	vedalaşacağımız	vedalaşacağınız	vedalaşacakları
verbal noun			vedalaşma
way of doing			vedalaşış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	vedalaşırım	vedalaşırsın	vedalaşır	vedalaşırız	vedalaşırsınız	vedalaşırlar
		imperfective	vedalaşıyorum	vedalaşıyorsun	vedalaşıyor	vedalaşıyoruz	vedalaşıyorsunuz	vedalaşıyorlar
	past	perfective	vedalaştım	vedalaştın	vedalaştı	vedalaştık	vedalaştınız	vedalaştılar
		imperfective	vedalaşıyordum	vedalaşıyordun	vedalaşıyordu	vedalaşıyorduk	vedalaşıyordunuz	vedalaşıyorlardı (or vedalaşıyordular)
	future		vedalaşacağım	vedalaşacaksın	vedalaşacak	vedalaşacağız	vedalaşacaksınız	vedalaşacaklar
inferential	perfective		vedalaşmışım	vedalaşmışsın	vedalaşmış	vedalaşmışız	vedalaşmışsınız	vedalaşmışlar
	aorist		vedalaşırmışım	vedalaşırmışsın	vedalaşırmış	vedalaşırmışız	vedalaşırmışsınız	vedalaşırlarmış (or vedalaşırmışlar)
	imperfective		vedalaşıyormuşum	vedalaşıyormuşsun	vedalaşıyormuş	vedalaşıyormuşuz	vedalaşıyormuşsunuz	vedalaşıyorlarmış
conditional	simple		vedalaşsam	vedalaşsan	vedalaşsa	vedalaşsak	vedalaşsanız	vedalaşsalar
	perfective		vedalaşsaydım	vedalaşsaydın	vedalaşsaydı	vedalaşsaydık	vedalaşsaydınız	vedalaşsaydılar
optative			vedalaşayım	vedalaşasın	vedalaşa	vedalaşalım	vedalaşasınız	vedalaşalar
progressive			vedalaşmaktayım	vedalaşmaktasın	vedalaşmakta	vedalaşmaktayız	vedalaşmaktasınız	vedalaşmaktalar
necessitative			vedalaşmalıyım	vedalaşmalısın	vedalaşmalı	vedalaşmalıyız	vedalaşmalısınız	vedalaşmalılar
imperative				vedalaş	vedalaşsın		vedalaşın	vedalaşsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	vedalaşır mıyım?	vedalaşır mısın?	vedalaşır mı?	vedalaşır mıyız?	vedalaşır mısınız?	vedalaşırlar mı?
		imperfective	vedalaşıyor muyum?	vedalaşıyor musun?	vedalaşıyor mu?	vedalaşıyor muyuz?	vedalaşıyor musunuz?	vedalaşıyorlar mı?
	past	perfective	vedalaştım mı?	vedalaştın mı?	vedalaştı mı?	vedalaştık mı?	vedalaştınız mı?	vedalaştılar mı?
		imperfective	vedalaşıyor muydum?	vedalaşıyor muydun?	vedalaşıyor muydu?	vedalaşıyor muyduk?	vedalaşıyor muydunuz?	vedalaşıyorlar mıydı?
	future		vedalaşacak mıyım?	vedalaşacak mısın?	vedalaşacak mı?	vedalaşacak mıyız?	vedalaşacak mısınız?	vedalaşacaklar mı?
inferential	perfective		vedalaşmış mıyım?	vedalaşmış mısın?	vedalaşmış mı?	vedalaşmış mıyız?	vedalaşmış mısınız?	vedalaşmışlar mı?
	aorist		vedalaşır mıymışım?	vedalaşır mıymışsın?	vedalaşır mıymış?	vedalaşır mıymışız?	vedalaşır mıymışsınız?	vedalaşırlar mıymış?
	imperfective		vedalaşıyor muymuşum?	vedalaşıyor muymuşsun?	vedalaşıyor muymuş?	vedalaşıyor muymuşuz?	vedalaşıyor muymuşsunuz?	vedalaşıyorlar mıymış?
conditional	simple		vedalaşsam mı?	vedalaşsan mı?	vedalaşsa mı?	vedalaşsak mı?	vedalaşsanız mı?	vedalaşsalar mı?
	perfective		vedalaşsa mıydım?	vedalaşsa mıydın?	vedalaşsa mıydı?	vedalaşsa mıydık?	vedalaşsa mıydınız?	vedalaşsalar mıydı?
progressive			vedalaşmakta mıyım?	vedalaşmakta mısın?	vedalaşmakta mı?	vedalaşmakta mıyız?	vedalaşmakta mısınız?	vedalaşmaktalar mı?
necessitative			vedalaşmalı mıyım?	vedalaşmalı mısın?	vedalaşmalı mı?	vedalaşmalı mıyız?	vedalaşmalı mısınız?	vedalaşmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			vedalaşmamak
impersonal participle	imperfective		vedalaşmayan
	perfective		vedalaşmamış
	prospective		vedalaşmayacak
personal participle	non-prospective		vedalaşmadığım	vedalaşmadığın	vedalaşmadığı	vedalaşmadığımız	vedalaşmadığınız	vedalaşmadıkları
	prospective		vedalaşmayacağım	vedalaşmayacağın	vedalaşmayacağı	vedalaşmayacağımız	vedalaşmayacağınız	vedalaşmayacakları
verbal noun			vedalaşmama
way of doing			vedalaşmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	vedalaşmam	vedalaşmazsın	vedalaşmaz	vedalaşmayız	vedalaşmazsınız	vedalaşmazlar
		imperfective	vedalaşmıyorum	vedalaşmıyorsun	vedalaşmıyor	vedalaşmıyoruz	vedalaşmıyorsunuz	vedalaşmıyorlar
	past	perfective	vedalaşmadım	vedalaşmadın	vedalaşmadı	vedalaşmadık	vedalaşmadınız	vedalaşmadılar
		imperfective	vedalaşmıyordum	vedalaşmıyordun	vedalaşmıyordu	vedalaşmıyorduk	vedalaşmıyordunuz	vedalaşmıyorlardı
	future		vedalaşmayacağım	vedalaşmayacaksın	vedalaşmayacak	vedalaşmayacağız	vedalaşmayacaksınız	vedalaşmayacaklar
inferential	perfective		vedalaşmamışım	vedalaşmamışsın	vedalaşmamış	vedalaşmamışız	vedalaşmamışsınız	vedalaşmamışlar
	aorist		vedalaşmazmışım	vedalaşmazmışsın	vedalaşmazmış	vedalaşmazmışız	vedalaşmazmışsınız	vedalaşmazlarmış
	imperfective		vedalaşmıyormuşum	vedalaşmıyormuşsun	vedalaşmıyormuş	vedalaşmıyormuşuz	vedalaşmıyormuşsunuz	vedalaşmıyorlarmış
conditional	simple		vedalaşmasam	vedalaşmasan	vedalaşmasa	vedalaşmasak	vedalaşmasanız	vedalaşmasalar
	perfective		vedalaşmasaydım	vedalaşmasaydın	vedalaşmasaydı	vedalaşmasaydık	vedalaşmasaydınız	vedalaşmasaydılar
optative			vedalaşmayayım	vedalaşmayasın	vedalaşmaya	vedalaşmayalım	vedalaşmayasınız	vedalaşmayalar
progressive			vedalaşmamaktayım	vedalaşmamaktasın	vedalaşmamakta	vedalaşmamaktayız	vedalaşmamaktasınız	vedalaşmamaktalar
necessitative			vedalaşmamalıyım	vedalaşmamalısın	vedalaşmamalı	vedalaşmamalıyız	vedalaşmamalısınız	vedalaşmamalılar
imperative				vedalaşma	vedalaşmasın		vedalaşmayın	vedalaşmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	vedalaşmaz mıyım?	vedalaşmaz mısın?	vedalaşmaz mı?	vedalaşmaz mıyız?	vedalaşmaz mısınız?	vedalaşmazlar mı?
		imperfective	vedalaşmıyor muyum?	vedalaşmıyor musun?	vedalaşmıyor mu?	vedalaşmıyor muyuz?	vedalaşmıyor musunuz?	vedalaşmıyorlar mı?
	past	perfective	vedalaşmadım mı?	vedalaşmadın mı?	vedalaşmadı mı?	vedalaşmadık mı?	vedalaşmadınız mı?	vedalaşmadılar mı?
		imperfective	vedalaşmıyor muydum?	vedalaşmıyor muydun?	vedalaşmıyor muydu?	vedalaşmıyor muyduk?	vedalaşmıyor muydunuz?	vedalaşmıyorlar mıydı?
	future		vedalaşmayacak mıyım?	vedalaşmayacak mısın?	vedalaşmayacak mı?	vedalaşmayacak mıyız?	vedalaşmayacak mısınız?	vedalaşmayacaklar mı?
inferential	perfective		vedalaşmamış mıyım?	vedalaşmamış mısın?	vedalaşmamış mı?	vedalaşmamış mıyız?	vedalaşmamış mısınız?	vedalaşmamışlar mı?
	aorist		vedalaşmaz mıymışım?	vedalaşmaz mıymışsın?	vedalaşmaz mıymış?	vedalaşmaz mıymışız?	vedalaşmaz mıymışsınız?	vedalaşmazlar mıymış?
	imperfective		vedalaşmıyor muymuşum?	vedalaşmıyor muymuşsun?	vedalaşmıyor muymuş?	vedalaşmıyor muymuşuz?	vedalaşmıyor muymuşsunuz?	vedalaşmıyorlar mıymış?
conditional	simple		vedalaşmasam mı?	vedalaşmasan mı?	vedalaşmasa mı?	vedalaşmasak mı?	vedalaşmasanız mı?	vedalaşmasalar mı?
	perfective		vedalaşmasa mıydım?	vedalaşmasa mıydın?	vedalaşmasa mıydı?	vedalaşmasa mıydık?	vedalaşmasa mıydınız?	vedalaşmasalar mıydı?
progressive			vedalaşmamakta mıyım?	vedalaşmamakta mısın?	vedalaşmamakta mı?	vedalaşmamakta mıyız?	vedalaşmamakta mısınız?	vedalaşmamaktalar mı?
necessitative			vedalaşmamalı mıyım?	vedalaşmamalı mısın?	vedalaşmamalı mı?	vedalaşmamalı mıyız?	vedalaşmamalı mısınız?	vedalaşmamalılar mı?