yapılmak

Turkish

Etymology

yap- (“to do, to make”) +‎ -ıl (passive suffix).

Verb

yapılmak (third-person singular simple present yapılır)

1. passive of yapmak: to be/become done or made

Conjugation

Conjugation of yapılmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			yapılmak
impersonal participle	imperfective		yapılan
	perfective		yapılmış
	prospective		yapılacak
personal participle	non-prospective		yapıldığım	yapıldığın	yapıldığı	yapıldığımız	yapıldığınız	yapıldıkları
	prospective		yapılacağım	yapılacağın	yapılacağı	yapılacağımız	yapılacağınız	yapılacakları
verbal noun			yapılma
way of doing			yapılış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapılırım	yapılırsın	yapılır	yapılırız	yapılırsınız	yapılırlar
		imperfective	yapılıyorum	yapılıyorsun	yapılıyor	yapılıyoruz	yapılıyorsunuz	yapılıyorlar
	past	perfective	yapıldım	yapıldın	yapıldı	yapıldık	yapıldınız	yapıldılar
		imperfective	yapılıyordum	yapılıyordun	yapılıyordu	yapılıyorduk	yapılıyordunuz	yapılıyorlardı (or yapılıyordular)
	future		yapılacağım	yapılacaksın	yapılacak	yapılacağız	yapılacaksınız	yapılacaklar
inferential	perfective		yapılmışım	yapılmışsın	yapılmış	yapılmışız	yapılmışsınız	yapılmışlar
	aorist		yapılırmışım	yapılırmışsın	yapılırmış	yapılırmışız	yapılırmışsınız	yapılırlarmış (or yapılırmışlar)
	imperfective		yapılıyormuşum	yapılıyormuşsun	yapılıyormuş	yapılıyormuşuz	yapılıyormuşsunuz	yapılıyorlarmış
conditional	simple		yapılsam	yapılsan	yapılsa	yapılsak	yapılsanız	yapılsalar
	perfective		yapılsaydım	yapılsaydın	yapılsaydı	yapılsaydık	yapılsaydınız	yapılsaydılar
optative			yapılayım	yapılasın	yapıla	yapılalım	yapılasınız	yapılalar
progressive			yapılmaktayım	yapılmaktasın	yapılmakta	yapılmaktayız	yapılmaktasınız	yapılmaktalar
necessitative			yapılmalıyım	yapılmalısın	yapılmalı	yapılmalıyız	yapılmalısınız	yapılmalılar
imperative				yapıl	yapılsın		yapılın	yapılsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapılır mıyım?	yapılır mısın?	yapılır mı?	yapılır mıyız?	yapılır mısınız?	yapılırlar mı?
		imperfective	yapılıyor muyum?	yapılıyor musun?	yapılıyor mu?	yapılıyor muyuz?	yapılıyor musunuz?	yapılıyorlar mı?
	past	perfective	yapıldım mı?	yapıldın mı?	yapıldı mı?	yapıldık mı?	yapıldınız mı?	yapıldılar mı?
		imperfective	yapılıyor muydum?	yapılıyor muydun?	yapılıyor muydu?	yapılıyor muyduk?	yapılıyor muydunuz?	yapılıyorlar mıydı?
	future		yapılacak mıyım?	yapılacak mısın?	yapılacak mı?	yapılacak mıyız?	yapılacak mısınız?	yapılacaklar mı?
inferential	perfective		yapılmış mıyım?	yapılmış mısın?	yapılmış mı?	yapılmış mıyız?	yapılmış mısınız?	yapılmışlar mı?
	aorist		yapılır mıymışım?	yapılır mıymışsın?	yapılır mıymış?	yapılır mıymışız?	yapılır mıymışsınız?	yapılırlar mıymış?
	imperfective		yapılıyor muymuşum?	yapılıyor muymuşsun?	yapılıyor muymuş?	yapılıyor muymuşuz?	yapılıyor muymuşsunuz?	yapılıyorlar mıymış?
conditional	simple		yapılsam mı?	yapılsan mı?	yapılsa mı?	yapılsak mı?	yapılsanız mı?	yapılsalar mı?
	perfective		yapılsa mıydım?	yapılsa mıydın?	yapılsa mıydı?	yapılsa mıydık?	yapılsa mıydınız?	yapılsalar mıydı?
progressive			yapılmakta mıyım?	yapılmakta mısın?	yapılmakta mı?	yapılmakta mıyız?	yapılmakta mısınız?	yapılmaktalar mı?
necessitative			yapılmalı mıyım?	yapılmalı mısın?	yapılmalı mı?	yapılmalı mıyız?	yapılmalı mısınız?	yapılmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			yapılmamak
impersonal participle	imperfective		yapılmayan
	perfective		yapılmamış
	prospective		yapılmayacak
personal participle	non-prospective		yapılmadığım	yapılmadığın	yapılmadığı	yapılmadığımız	yapılmadığınız	yapılmadıkları
	prospective		yapılmayacağım	yapılmayacağın	yapılmayacağı	yapılmayacağımız	yapılmayacağınız	yapılmayacakları
verbal noun			yapılmama
way of doing			yapılmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapılmam	yapılmazsın	yapılmaz	yapılmayız	yapılmazsınız	yapılmazlar
		imperfective	yapılmıyorum	yapılmıyorsun	yapılmıyor	yapılmıyoruz	yapılmıyorsunuz	yapılmıyorlar
	past	perfective	yapılmadım	yapılmadın	yapılmadı	yapılmadık	yapılmadınız	yapılmadılar
		imperfective	yapılmıyordum	yapılmıyordun	yapılmıyordu	yapılmıyorduk	yapılmıyordunuz	yapılmıyorlardı
	future		yapılmayacağım	yapılmayacaksın	yapılmayacak	yapılmayacağız	yapılmayacaksınız	yapılmayacaklar
inferential	perfective		yapılmamışım	yapılmamışsın	yapılmamış	yapılmamışız	yapılmamışsınız	yapılmamışlar
	aorist		yapılmazmışım	yapılmazmışsın	yapılmazmış	yapılmazmışız	yapılmazmışsınız	yapılmazlarmış
	imperfective		yapılmıyormuşum	yapılmıyormuşsun	yapılmıyormuş	yapılmıyormuşuz	yapılmıyormuşsunuz	yapılmıyorlarmış
conditional	simple		yapılmasam	yapılmasan	yapılmasa	yapılmasak	yapılmasanız	yapılmasalar
	perfective		yapılmasaydım	yapılmasaydın	yapılmasaydı	yapılmasaydık	yapılmasaydınız	yapılmasaydılar
optative			yapılmayayım	yapılmayasın	yapılmaya	yapılmayalım	yapılmayasınız	yapılmayalar
progressive			yapılmamaktayım	yapılmamaktasın	yapılmamakta	yapılmamaktayız	yapılmamaktasınız	yapılmamaktalar
necessitative			yapılmamalıyım	yapılmamalısın	yapılmamalı	yapılmamalıyız	yapılmamalısınız	yapılmamalılar
imperative				yapılma	yapılmasın		yapılmayın	yapılmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	yapılmaz mıyım?	yapılmaz mısın?	yapılmaz mı?	yapılmaz mıyız?	yapılmaz mısınız?	yapılmazlar mı?
		imperfective	yapılmıyor muyum?	yapılmıyor musun?	yapılmıyor mu?	yapılmıyor muyuz?	yapılmıyor musunuz?	yapılmıyorlar mı?
	past	perfective	yapılmadım mı?	yapılmadın mı?	yapılmadı mı?	yapılmadık mı?	yapılmadınız mı?	yapılmadılar mı?
		imperfective	yapılmıyor muydum?	yapılmıyor muydun?	yapılmıyor muydu?	yapılmıyor muyduk?	yapılmıyor muydunuz?	yapılmıyorlar mıydı?
	future		yapılmayacak mıyım?	yapılmayacak mısın?	yapılmayacak mı?	yapılmayacak mıyız?	yapılmayacak mısınız?	yapılmayacaklar mı?
inferential	perfective		yapılmamış mıyım?	yapılmamış mısın?	yapılmamış mı?	yapılmamış mıyız?	yapılmamış mısınız?	yapılmamışlar mı?
	aorist		yapılmaz mıymışım?	yapılmaz mıymışsın?	yapılmaz mıymış?	yapılmaz mıymışız?	yapılmaz mıymışsınız?	yapılmazlar mıymış?
	imperfective		yapılmıyor muymuşum?	yapılmıyor muymuşsun?	yapılmıyor muymuş?	yapılmıyor muymuşuz?	yapılmıyor muymuşsunuz?	yapılmıyorlar mıymış?
conditional	simple		yapılmasam mı?	yapılmasan mı?	yapılmasa mı?	yapılmasak mı?	yapılmasanız mı?	yapılmasalar mı?
	perfective		yapılmasa mıydım?	yapılmasa mıydın?	yapılmasa mıydı?	yapılmasa mıydık?	yapılmasa mıydınız?	yapılmasalar mıydı?
progressive			yapılmamakta mıyım?	yapılmamakta mısın?	yapılmamakta mı?	yapılmamakta mıyız?	yapılmamakta mısınız?	yapılmamaktalar mı?
necessitative			yapılmamalı mıyım?	yapılmamalı mısın?	yapılmamalı mı?	yapılmamalı mıyız?	yapılmamalı mısınız?	yapılmamalılar mı?

References

• Redhouse, James W. (1890) “یاپلمق”, in A Turkish and English Lexicon‎^[1], Constantinople: A. H. Boyajian, page 2179