kapılgan

Turkish

Etymology

From kapıl- (“to be charmed, affected”) +‎ -gan (adjective-forming suffix).

Pronunciation

• IPA^(key): /ka.pɯɫˈɡan/
• Hyphenation: ka‧pıl‧gan

Adjective

kapılgan

1. susceptible, easily affected by something or someone

Declension

predicative forms of kapılgan

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	kapılganım	kapılgan mıyım?	kapılgan değilim	kapılgan değil miyim?
sen (you are)	kapılgansın	kapılgan mısın?	kapılgan değilsin	kapılgan değil misin?
o (he/she/it is)	kapılgan / kapılgandır	kapılgan mı?	kapılgan değil	kapılgan değil mi?
biz (we are)	kapılganız	kapılgan mıyız?	kapılgan değiliz	kapılgan değil miyiz?
siz (you are)	kapılgansınız	kapılgan mısınız?	kapılgan değilsiniz	kapılgan değil misiniz?
onlar (they are)	kapılgan(lar)	kapılgan(lar) mı?	kapılgan değil(ler)	kapılgan değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	kapılgandım	kapılgan mıydım?	kapılgan değildim	kapılgan değil miydim?
sen (you were)	kapılgandın	kapılgan mıydın?	kapılgan değildin	kapılgan değil miydin?
o (he/she/it was)	kapılgandı	kapılgan mıydı?	kapılgan değildi	kapılgan değil miydi?
biz (we were)	kapılgandık	kapılgan mıydık?	kapılgan değildik	kapılgan değil miydik?
siz (you were)	kapılgandınız	kapılgan mıydınız?	kapılgan değildiniz	kapılgan değil miydiniz?
onlar (they were)	kapılgandılar	kapılgan mıydılar?	kapılgan değildi(ler) / değillerdi	kapılgan değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	kapılganmışım	kapılgan mıymışım?	kapılgan değilmişim	kapılgan değil miymişim?
sen (you were)	kapılganmışsın	kapılgan mıymışsın?	kapılgan değilmişsin	kapılgan değil miymişsin?
o (he/she/it was)	kapılganmış	kapılgan mıymış?	kapılgan değilmiş	kapılgan değil miymiş?
biz (we were)	kapılganmışız	kapılgan mıymışız?	kapılgan değilmişiz	kapılgan değil miymişiz?
siz (you were)	kapılganmışsınız	kapılgan mıymışsınız?	kapılgan değilmişsiniz	kapılgan değil miymişsiniz?
onlar (they were)	kapılganmışlar	kapılgan mıymışlar?	kapılgan değilmiş(ler) / değillermiş	kapılgan değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	kapılgansam	kapılgan mıysam?	kapılgan değilsem	kapılgan değil miysem?
sen (if you)	kapılgansan	kapılgan mıysan?	kapılgan değilsen	kapılgan değil miysen?
o (if he/she/it)	kapılgansa	kapılgan mıysa?	kapılgan değilse	kapılgan değil miyse?
biz (if we)	kapılgansak	kapılgan mıysak?	kapılgan değilsek	kapılgan değil miysek?
siz (if you)	kapılgansanız	kapılgan mıysanız?	kapılgan değilseniz	kapılgan değil miyseniz?
onlar (if they)	kapılgansalar	kapılgan mıysalar?	kapılgan değilseler / değillerse	kapılgan değil miyseler?

Derived terms

• kapılganlık

 

Further reading

• “kapılgan”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “kapılgan”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 2401a