kaynatmak
Jump to navigation
Jump to search
Turkish[edit]
Etymology[edit]
From Ottoman Turkish قایناتمق (kaynatmak). Causative of kaynamak.
Pronunciation[edit]
Verb[edit]
kaynatmak (third-person singular simple present kaynatır)
- (transitive) to (make) boil (water and liquids, i.e. not food: compare with haşlamak)
- Makarna pişireceksiniz diye su kaynatmaktan bıktıysanız hafta başında birkaç litre kaynatın ve daha sonra kullanmak üzere buzluğa koyun.
- If you're tired of boiling water when you make pasta, just boil a few gallons at the beginning of the week and freeze it for later.
- Camı metale kaynatmak artık mümkün.
- Now it is possible to weld glass into metal.