Jump to content

yaşamak

From Wiktionary, the free dictionary
See also: yasamak and ýaşamak

Gagauz

[edit]

Etymology

[edit]

By surface analysis, yaşa- +‎ -mak.

Pronunciation

[edit]
  • IPA(key): /jɑʃɑˈmɑk/
  • Hyphenation: ya‧şa‧mak

Noun

[edit]

yaşamak (definite accusative yaşamayı, plural yaşamalar)

  1. life, state of living
    Synonyms: dirlik, can
    Antonym: ölüm
    açan yaşamak biter, ozaman başlêêr ölüm
    when life ends, death starts
    • 2013 March 24, “Gagauzların geniyi Dimitriy SAVASTİN”, in Ana Sözü:
      O yıllar yaşamak pek zordu. Hererdä krizistı.
      Life was pretty hard those years. There were crises everywhere
  2. life, soul, property of living
    Synonyms: ömür, can
    uzun yaşamak yaşadı
    he lived a long life
    • 2024 October 31, Oksana Topal, “İsterim yaşamaa, fayalı olmaa”, in Ana Sözü[1]:
      Bän pek isteerim yaşamaa, /Anamı hem bobamı saymaa, /Onnar yaşamak bana baaşladılar, /Beni zorluklardan korudular.
      I really want to live /to respect my mother and father, /they gave me life, / they protected me from hardships
  3. life, lifespan, length of living
    Synonym: ömür

Declension

[edit]
Declension of yaşamak
singular (tekil) plural (çoğul)
nominative (yalın) yaşamak yaşamalar
definite accusative (belirtme) yaşamayı yaşamaları
dative (yönelme) yaşamaya yaşamalara
locative (bulunma) yaşamada yaşamalarda
ablative (çıkma) yaşamadan yaşamalardan
genitive (tamlayan) yaşamanın yaşamaların

Further reading

[edit]
  • Kopuşçu M. İ. , Todorova S. A. , Kiräkova T.İ., editors (2019), “yaşamaa”, in Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 5-12, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, pages 219, 176
  • Mavrodi M. F., editor (2019), Gagauzça-rusça sözlük: klaslar 1-4, Komrat: Gagauziya M.V. Maruneviç adına Bilim-Aaraştırma merkezi, →ISBN, page 89
  • N. A Baskakov, editor (1972), “йашамак”, in Gagauzsko-Russko-Moldavskij Slovarʹ [Gagauz-Russian-Moldovan Dictionary], Moskva: Izdatelʹstvo Sovetskaja Enciklopedija, →ISBN, page 218

Turkish

[edit]

Etymology

[edit]

Inherited from Ottoman Turkish یاشامق (yaşamak), from Proto-Turkic *yāĺ. Cognate with Old Turkic [script needed] (yaša-, to live).

Pronunciation

[edit]
  • IPA(key): /jɑ.ʃɑˈmɑk/
  • Hyphenation: ya‧şa‧mak
  • Audio:(file)

Verb

[edit]

yaşamak (third-person singular simple present yaşar)

  1. to live

Conjugation

[edit]
Conjugation of yaşamak
positive conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple yaşarım yaşarsın yaşar yaşarız yaşarsınız yaşarlar
past yaşarmışım yaşarmışsın yaşarmış yaşarmışız yaşarmışsınız yaşarlarmış
inferential yaşardım yaşardın yaşardı yaşardık yaşardınız yaşarlardı
conditional yaşarsam yaşarsan yaşarsa yaşarsak yaşarsanız yaşarlarsa
continuous continuous simple yaşıyorum yaşıyorsun yaşıyor yaşıyoruz yaşıyorsunuz yaşıyorlar
past yaşıyormuşum yaşıyormuşsun yaşıyormuş yaşıyormuşuz yaşıyormuşsunuz yaşıyorlarmış
inferential yaşıyordum yaşıyordun yaşıyordu yaşıyorduk yaşıyordunuz yaşıyorlardı
conditional yaşıyorsam yaşıyorsan yaşıyorsa yaşıyorsak yaşıyorsanız yaşıyorlarsa
inferential inferential simple yaşamışım yaşamışsın yaşamış yaşamışız yaşamışsınız yaşamışlar
past yaşamışmışım yaşamışmışsın yaşamışmış yaşamışmışız yaşamışmışsınız yaşamışlarmış
inferential yaşamıştım yaşamıştın yaşamıştı yaşamıştık yaşamıştınız yaşamışlardı
conditional yaşamışsam yaşamışsan yaşamışsa yaşamışsak yaşamışsanız yaşamışlarsa
future future simple yaşayacağım yaşayacaksın yaşayacak yaşayacağız yaşayacaksınız yaşayacaklar
past yaşayacakmışım yaşayacakmışsın yaşayacakmış yaşayacakmışız yaşayacakmışsınız yaşayacaklarmış
inferential yaşayacaktım yaşayacaktın yaşayacaktı yaşayacaktık yaşayacaktınız yaşayacaklardı
conditional yaşayacaksam yaşayacaksan yaşayacaksa yaşayacaksak yaşayacaksanız yaşayacaklarsa
progressive progressive simple yaşamaktayım yaşamaktasın yaşamakta yaşamaktayız yaşamaktasınız yaşamaktalar
past yaşamaktaymışım yaşamaktaymışsın yaşamaktaymış yaşamaktaymışız yaşamaktaymışsınız yaşamaktalarmış
inferential yaşamaktaydım yaşamaktaydın yaşamaktaydı yaşamaktaydık yaşamaktaydınız yaşamaktalardı
conditional yaşamaktaysam yaşamaktaysan yaşamaktaysa yaşamaktaysak yaşamaktaysanız yaşamaktalarsa
necessitative necessitative simple yaşamalıyım yaşamalısın yaşamalı yaşamalıyız yaşamalısınız yaşamalılar
past yaşamalıymışım yaşamalıymışsın yaşamalıymış yaşamalıymışız yaşamalıymışsınız yaşamalılarmış
inferential yaşamalıydım yaşamalıydın yaşamalıydı yaşamalıydık yaşamalıydınız yaşamalılardı
conditional yaşamalıysam yaşamalıysan yaşamalıysa yaşamalıysak yaşamalıysanız yaşamalılarsa
past past simple yaşadım yaşadın yaşadı yaşadık yaşadınız yaşadılar
conditional yaşadıysam yaşadıysan yaşadıysa yaşadıysak yaşadıysanız yaşadılarsa
conditional conditional simple yaşasam yaşasan yaşasa yaşasak yaşasanız yaşasalar
past yaşasaymışım yaşasaymışsın yaşasaymış yaşasaymışız yaşasaymışsınız yaşasalarmış
inferential yaşasaydım yaşasaydın yaşasaydı yaşasaydık yaşasaydınız yaşasalardı
optative yaşayayım yaşayasın yaşaya yaşayalım yaşayasınız yaşayalar
imperative imperative regular yaşa yaşasın yaşayın yaşasınlar
formal yaşayınız yaşayınız
informal yaşasana yaşasanıza
infinitive yaşamak
verbal noun yaşama
impersonal participle imperfective yaşayan
perfective yaşamış
prospective yaşayacak
personal participle non-prospective yaşadığım yaşadığın yaşadığı yaşadığımız yaşadığınız yaşadıkları
prospective yaşayacağım yaşayacağın yaşayacağı yaşayacağımız yaşayacağınız yaşayacakları
temporal adverb temporal adverb simple yaşarken1
specific yaşayınca
"and" yaşayıp
"since" yaşayalı
"until" yaşayasıya
"as long as" yaşadıkça
modal adverb modal adverb simple yaşayarak
reduplicated yaşaya yaşaya
"as if" yaşarcasına1
negative conjugation
negative conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple yaşamam yaşamazsın yaşamaz yaşamayız yaşamazsınız yaşamazlar
past yaşamazmışım yaşamazmışsın yaşamazmış yaşamazmışız yaşamazmışsınız yaşamazlarmış
inferential yaşamazdım yaşamazdın yaşamazdı yaşamazdık yaşamazdınız yaşamazlardı
conditional yaşamazsam yaşamazsan yaşamazsa yaşamazsak yaşamazsanız yaşamazlarsa
continuous continuous simple yaşamıyorum yaşamıyorsun yaşamıyor yaşamıyoruz yaşamıyorsunuz yaşamıyorlar
past yaşamıyormuşum yaşamıyormuşsun yaşamıyormuş yaşamıyormuşuz yaşamıyormuşsunuz yaşamıyorlarmış
inferential yaşamıyordum yaşamıyordun yaşamıyordu yaşamıyorduk yaşamıyordunuz yaşamıyorlardı
conditional yaşamıyorsam yaşamıyorsan yaşamıyorsa yaşamıyorsak yaşamıyorsanız yaşamıyorlarsa
inferential inferential simple yaşamamışım yaşamamışsın yaşamamış yaşamamışız yaşamamışsınız yaşamamışlar
past yaşamamışmışım yaşamamışmışsın yaşamamışmış yaşamamışmışız yaşamamışmışsınız yaşamamışlarmış
inferential yaşamamıştım yaşamamıştın yaşamamıştı yaşamamıştık yaşamamıştınız yaşamamışlardı
conditional yaşamamışsam yaşamamışsan yaşamamışsa yaşamamışsak yaşamamışsanız yaşamamışlarsa
future future simple yaşamayacağım yaşamayacaksın yaşamayacak yaşamayacağız yaşamayacaksınız yaşamayacaklar
past yaşamayacakmışım yaşamayacakmışsın yaşamayacakmış yaşamayacakmışız yaşamayacakmışsınız yaşamayacaklarmış
inferential yaşamayacaktım yaşamayacaktın yaşamayacaktı yaşamayacaktık yaşamayacaktınız yaşamayacaklardı
conditional yaşamayacaksam yaşamayacaksan yaşamayacaksa yaşamayacaksak yaşamayacaksanız yaşamayacaklarsa
progressive progressive simple yaşamamaktayım yaşamamaktasın yaşamamakta yaşamamaktayız yaşamamaktasınız yaşamamaktalar
past yaşamamaktaymışım yaşamamaktaymışsın yaşamamaktaymış yaşamamaktaymışız yaşamamaktaymışsınız yaşamamaktalarmış
inferential yaşamamaktaydım yaşamamaktaydın yaşamamaktaydı yaşamamaktaydık yaşamamaktaydınız yaşamamaktalardı
conditional yaşamamaktaysam yaşamamaktaysan yaşamamaktaysa yaşamamaktaysak yaşamamaktaysanız yaşamamaktalarsa
necessitative necessitative simple yaşamamalıyım yaşamamalısın yaşamamalı yaşamamalıyız yaşamamalısınız yaşamamalılar
past yaşamamalıymışım yaşamamalıymışsın yaşamamalıymış yaşamamalıymışız yaşamamalıymışsınız yaşamamalılarmış
inferential yaşamamalıydım yaşamamalıydın yaşamamalıydı yaşamamalıydık yaşamamalıydınız yaşamamalılardı
conditional yaşamamalıysam yaşamamalıysan yaşamamalıysa yaşamamalıysak yaşamamalıysanız yaşamamalılarsa
past past simple yaşamadım yaşamadın yaşamadı yaşamadık yaşamadınız yaşamadılar
conditional yaşamadıysam yaşamadıysan yaşamadıysa yaşamadıysak yaşamadıysanız yaşamadılarsa
conditional conditional simple yaşamasam yaşamasan yaşamasa yaşamasak yaşamasanız yaşamasalar
past yaşamasaymışım yaşamasaymışsın yaşamasaymış yaşamasaymışız yaşamasaymışsınız yaşamasalarmış
inferential yaşamasaydım yaşamasaydın yaşamasaydı yaşamasaydık yaşamasaydınız yaşamasalardı
optative yaşamayayım yaşamayasın yaşamaya yaşamayalım yaşamayasınız yaşamayalar
imperative imperative regular yaşama yaşamasın yaşamayın yaşamasınlar
formal yaşamayınız yaşamayınız
informal yaşamasana yaşamasanıza
infinitive yaşamamak
verbal noun yaşamama
impersonal participle imperfective yaşamayan
perfective yaşamamış
prospective yaşamayacak
personal participle non-prospective yaşamadığım yaşamadığın yaşamadığı yaşamadığımız yaşamadığınız yaşamadıkları
prospective yaşamayacağım yaşamayacağın yaşamayacağı yaşamayacağımız yaşamayacağınız yaşamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple yaşamazken1
specific yaşamayınca
"and" yaşamayıp
"since" yaşamayalı
"until" yaşamayasıya
"as long as" yaşamadıkça
modal adverb modal adverb simple yaşamayarak
reduplicated yaşamaya yaşamaya
"as if" yaşamazcasına1
potential conjugation
potential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple yaşayabilirim yaşayabilirsin yaşayabilir yaşayabiliriz yaşayabilirsiniz yaşayabilirler
past yaşayabilirmişim yaşayabilirmişsin yaşayabilirmiş yaşayabilirmişiz yaşayabilirmişsiniz yaşayabilirlermiş
inferential yaşayabilirdim yaşayabilirdin yaşayabilirdi yaşayabilirdik yaşayabilirdiniz yaşayabilirlerdi
conditional yaşayabilirsem yaşayabilirsen yaşayabilirse yaşayabilirsek yaşayabilirseniz yaşayabilirlerse
continuous continuous simple yaşayabiliyorum yaşayabiliyorsun yaşayabiliyor yaşayabiliyoruz yaşayabiliyorsunuz yaşayabiliyorlar
past yaşayabiliyormuşum yaşayabiliyormuşsun yaşayabiliyormuş yaşayabiliyormuşuz yaşayabiliyormuşsunuz yaşayabiliyorlarmış
inferential yaşayabiliyordum yaşayabiliyordun yaşayabiliyordu yaşayabiliyorduk yaşayabiliyordunuz yaşayabiliyorlardı
conditional yaşayabiliyorsam yaşayabiliyorsan yaşayabiliyorsa yaşayabiliyorsak yaşayabiliyorsanız yaşayabiliyorlarsa
inferential inferential simple yaşayabilmişim yaşayabilmişsin yaşayabilmiş yaşayabilmişiz yaşayabilmişsiniz yaşayabilmişler
past yaşayabilmişmişim yaşayabilmişmişsin yaşayabilmişmiş yaşayabilmişmişiz yaşayabilmişmişsiniz yaşayabilmişlermiş
inferential yaşayabilmiştim yaşayabilmiştin yaşayabilmişti yaşayabilmiştik yaşayabilmiştiniz yaşayabilmişlerdi
conditional yaşayabilmişsem yaşayabilmişsen yaşayabilmişse yaşayabilmişsek yaşayabilmişseniz yaşayabilmişlerse
future future simple yaşayabileceğim yaşayabileceksin yaşayabilecek yaşayabileceğiz yaşayabileceksiniz yaşayabilecekler
past yaşayabilecekmişim yaşayabilecekmişsin yaşayabilecekmiş yaşayabilecekmişiz yaşayabilecekmişsiniz yaşayabileceklermiş
inferential yaşayabilecektim yaşayabilecektin yaşayabilecekti yaşayabilecektik yaşayabilecektiniz yaşayabileceklerdi
conditional yaşayabileceksem yaşayabileceksen yaşayabilecekse yaşayabileceksek yaşayabilecekseniz yaşayabileceklerse
progressive progressive simple yaşayabilmekteyim yaşayabilmektesin yaşayabilmekte yaşayabilmekteyiz yaşayabilmektesiniz yaşayabilmekteler
past yaşayabilmekteymişim yaşayabilmekteymişsin yaşayabilmekteymiş yaşayabilmekteymişiz yaşayabilmekteymişsiniz yaşayabilmektelermiş
inferential yaşayabilmekteydim yaşayabilmekteydin yaşayabilmekteydi yaşayabilmekteydik yaşayabilmekteydiniz yaşayabilmektelerdi
conditional yaşayabilmekteysem yaşayabilmekteysen yaşayabilmekteyse yaşayabilmekteysek yaşayabilmekteyseniz yaşayabilmektelerse
necessitative necessitative simple yaşayabilmeliyim yaşayabilmelisin yaşayabilmeli yaşayabilmeliyiz yaşayabilmelisiniz yaşayabilmeliler
past yaşayabilmeliymişim yaşayabilmeliymişsin yaşayabilmeliymiş yaşayabilmeliymişiz yaşayabilmeliymişsiniz yaşayabilmelilermiş
inferential yaşayabilmeliydim yaşayabilmeliydin yaşayabilmeliydi yaşayabilmeliydik yaşayabilmeliydiniz yaşayabilmelilerdi
conditional yaşayabilmeliysem yaşayabilmeliysen yaşayabilmeliyse yaşayabilmeliysek yaşayabilmeliyseniz yaşayabilmelilerse
past past simple yaşayabildim yaşayabildin yaşayabildi yaşayabildik yaşayabildiniz yaşayabildiler
conditional yaşayabildiysem yaşayabildiysen yaşayabildiyse yaşayabildiysek yaşayabildiyseniz yaşayabildilerse
conditional conditional simple yaşayabilsem yaşayabilsen yaşayabilse yaşayabilsek yaşayabilseniz yaşayabilseler
past yaşayabilseymişim yaşayabilseymişsin yaşayabilseymiş yaşayabilseymişiz yaşayabilseymişsiniz yaşayabilselermiş
inferential yaşayabilseydim yaşayabilseydin yaşayabilseydi yaşayabilseydik yaşayabilseydiniz yaşayabilselerdi
optative yaşayabileyim yaşayabilesin yaşayabile yaşayabilelim yaşayabilesiniz yaşayabileler
imperative imperative regular yaşayabil yaşayabilsin yaşayabilin yaşayabilsinler
formal yaşayabiliniz yaşayabiliniz
informal yaşayabilsene yaşayabilsenize
infinitive yaşayabilmek
verbal noun yaşayabilme
impersonal participle imperfective yaşayabilen
perfective yaşayabilmiş
prospective yaşayabilecek
personal participle non-prospective yaşayabildiğim yaşayabildiğin yaşayabildiği yaşayabildiğimiz yaşayabildiğiniz yaşayabildikleri
prospective yaşayabileceğim yaşayabileceğin yaşayabileceği yaşayabileceğimiz yaşayabileceğiniz yaşayabilecekleri
temporal adverb temporal adverb simple yaşayabilirken1
specific yaşayabilince
"and" yaşayabilip
"since" yaşayabileli
"until" yaşayabilesiye
"as long as" yaşayabildikçe
modal adverb modal adverb simple yaşayabilerek
reduplicated yaşayabile yaşayabile
"as if" yaşayabilircesine1
impotential conjugation
impotential conjugation
singular plural
1st person (ben) 2nd person (sen) 3rd person (o) 1st person (biz) 2nd person (siz) 3rd person (onlar)
aorist aorist simple yaşayamam yaşayamazsın yaşayamaz yaşayamayız yaşayamazsınız yaşayamazlar
past yaşayamazmışım yaşayamazmışsın yaşayamazmış yaşayamazmışız yaşayamazmışsınız yaşayamazlarmış
inferential yaşayamazdım yaşayamazdın yaşayamazdı yaşayamazdık yaşayamazdınız yaşayamazlardı
conditional yaşayamazsam yaşayamazsan yaşayamazsa yaşayamazsak yaşayamazsanız yaşayamazlarsa
continuous continuous simple yaşayamıyorum yaşayamıyorsun yaşayamıyor yaşayamıyoruz yaşayamıyorsunuz yaşayamıyorlar
past yaşayamıyormuşum yaşayamıyormuşsun yaşayamıyormuş yaşayamıyormuşuz yaşayamıyormuşsunuz yaşayamıyorlarmış
inferential yaşayamıyordum yaşayamıyordun yaşayamıyordu yaşayamıyorduk yaşayamıyordunuz yaşayamıyorlardı
conditional yaşayamıyorsam yaşayamıyorsan yaşayamıyorsa yaşayamıyorsak yaşayamıyorsanız yaşayamıyorlarsa
inferential inferential simple yaşayamamışım yaşayamamışsın yaşayamamış yaşayamamışız yaşayamamışsınız yaşayamamışlar
past yaşayamamışmışım yaşayamamışmışsın yaşayamamışmış yaşayamamışmışız yaşayamamışmışsınız yaşayamamışlarmış
inferential yaşayamamıştım yaşayamamıştın yaşayamamıştı yaşayamamıştık yaşayamamıştınız yaşayamamışlardı
conditional yaşayamamışsam yaşayamamışsan yaşayamamışsa yaşayamamışsak yaşayamamışsanız yaşayamamışlarsa
future future simple yaşayamayacağım yaşayamayacaksın yaşayamayacak yaşayamayacağız yaşayamayacaksınız yaşayamayacaklar
past yaşayamayacakmışım yaşayamayacakmışsın yaşayamayacakmış yaşayamayacakmışız yaşayamayacakmışsınız yaşayamayacaklarmış
inferential yaşayamayacaktım yaşayamayacaktın yaşayamayacaktı yaşayamayacaktık yaşayamayacaktınız yaşayamayacaklardı
conditional yaşayamayacaksam yaşayamayacaksan yaşayamayacaksa yaşayamayacaksak yaşayamayacaksanız yaşayamayacaklarsa
progressive progressive simple yaşayamamaktayım yaşayamamaktasın yaşayamamakta yaşayamamaktayız yaşayamamaktasınız yaşayamamaktalar
past yaşayamamaktaymışım yaşayamamaktaymışsın yaşayamamaktaymış yaşayamamaktaymışız yaşayamamaktaymışsınız yaşayamamaktalarmış
inferential yaşayamamaktaydım yaşayamamaktaydın yaşayamamaktaydı yaşayamamaktaydık yaşayamamaktaydınız yaşayamamaktalardı
conditional yaşayamamaktaysam yaşayamamaktaysan yaşayamamaktaysa yaşayamamaktaysak yaşayamamaktaysanız yaşayamamaktalarsa
necessitative necessitative simple yaşayamamalıyım yaşayamamalısın yaşayamamalı yaşayamamalıyız yaşayamamalısınız yaşayamamalılar
past yaşayamamalıymışım yaşayamamalıymışsın yaşayamamalıymış yaşayamamalıymışız yaşayamamalıymışsınız yaşayamamalılarmış
inferential yaşayamamalıydım yaşayamamalıydın yaşayamamalıydı yaşayamamalıydık yaşayamamalıydınız yaşayamamalılardı
conditional yaşayamamalıysam yaşayamamalıysan yaşayamamalıysa yaşayamamalıysak yaşayamamalıysanız yaşayamamalılarsa
past past simple yaşayamadım yaşayamadın yaşayamadı yaşayamadık yaşayamadınız yaşayamadılar
conditional yaşayamadıysam yaşayamadıysan yaşayamadıysa yaşayamadıysak yaşayamadıysanız yaşayamadılarsa
conditional conditional simple yaşayamasam yaşayamasan yaşayamasa yaşayamasak yaşayamasanız yaşayamasalar
past yaşayamasaymışım yaşayamasaymışsın yaşayamasaymış yaşayamasaymışız yaşayamasaymışsınız yaşayamasalarmış
inferential yaşayamasaydım yaşayamasaydın yaşayamasaydı yaşayamasaydık yaşayamasaydınız yaşayamasalardı
optative yaşayamayayım yaşayamayasın yaşayamaya yaşayamayalım yaşayamayasınız yaşayamayalar
imperative imperative regular yaşayama yaşayamasın yaşayamayın yaşayamasınlar
formal yaşayamayınız yaşayamayınız
informal yaşayamasana yaşayamasanıza
infinitive yaşayamamak
verbal noun yaşayamama
impersonal participle imperfective yaşayamayan
perfective yaşayamamış
prospective yaşayamayacak
personal participle non-prospective yaşayamadığım yaşayamadığın yaşayamadığı yaşayamadığımız yaşayamadığınız yaşayamadıkları
prospective yaşayamayacağım yaşayamayacağın yaşayamayacağı yaşayamayacağımız yaşayamayacağınız yaşayamayacakları
temporal adverb temporal adverb simple yaşayamazken1
specific yaşayamayınca
"and" yaşayamayıp
"since" yaşayamayalı
"until" yaşayamayasıya
"as long as" yaşayamadıkça
modal adverb modal adverb simple yaşayamayarak
reduplicated yaşayamaya yaşayamaya
"as if" yaşayamazcasına1

1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.

[edit]

Further reading

[edit]
  • yaşamak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu