cezalandırmak

Turkish

Etymology

ceza (“punishment”) +‎ -lan +‎ -dır +‎ -mak

Verb

cezalandırmak (third-person singular simple present cezalandırır)

1. causative of cezalanmak
2. to punish

   öğretmenim beni cezalandırdı ― my teacher has punished me

Conjugation

Conjugation of cezalandırmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			cezalandırmak
impersonal participle	imperfective		cezalandıran
	perfective		cezalandırmış
	prospective		cezalandıracak
personal participle	non-prospective		cezalandırdığım	cezalandırdığın	cezalandırdığı	cezalandırdığımız	cezalandırdığınız	cezalandırdıkları
	prospective		cezalandıracağım	cezalandıracağın	cezalandıracağı	cezalandıracağımız	cezalandıracağınız	cezalandıracakları
verbal noun			cezalandırma
way of doing			cezalandırış
adverbial gerund			cezalandırarak
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	cezalandırırım	cezalandırırsın	cezalandırır	cezalandırırız	cezalandırırsınız	cezalandırırlar
		imperfective	cezalandırıyorum	cezalandırıyorsun	cezalandırıyor	cezalandırıyoruz	cezalandırıyorsunuz	cezalandırıyorlar
	past	perfective	cezalandırdım	cezalandırdın	cezalandırdı	cezalandırdık	cezalandırdınız	cezalandırdılar
		imperfective	cezalandırıyordum	cezalandırıyordun	cezalandırıyordu	cezalandırıyorduk	cezalandırıyordunuz	cezalandırıyorlardı (or cezalandırıyordular)
	future		cezalandıracağım	cezalandıracaksın	cezalandıracak	cezalandıracağız	cezalandıracaksınız	cezalandıracaklar
	future-in-the-past	definite	cezalandıracaktım	cezalandıracaktın	cezalandıracaktı	cezalandıracaktık	cezalandıracaktınız	cezalandıracaklardı
		indefinite	cezalandırırdım	cezalandırırdın	cezalandırırdı	cezalandırırdık	cezalandırırdınız	cezalandırırlardı
inferential	perfective		cezalandırmışım	cezalandırmışsın	cezalandırmış	cezalandırmışız	cezalandırmışsınız	cezalandırmışlar
	aorist		cezalandırırmışım	cezalandırırmışsın	cezalandırırmış	cezalandırırmışız	cezalandırırmışsınız	cezalandırırlarmış (or cezalandırırmışlar)
	imperfective		cezalandırıyormuşum	cezalandırıyormuşsun	cezalandırıyormuş	cezalandırıyormuşuz	cezalandırıyormuşsunuz	cezalandırıyorlarmış
conditional	simple		cezalandırsam	cezalandırsan	cezalandırsa	cezalandırsak	cezalandırsanız	cezalandırsalar
	perfective		cezalandırsaydım	cezalandırsaydın	cezalandırsaydı	cezalandırsaydık	cezalandırsaydınız	cezalandırsaydılar
optative			cezalandırayım	cezalandırasın	cezalandıra	cezalandıralım	cezalandırasınız	cezalandıralar
progressive			cezalandırmaktayım	cezalandırmaktasın	cezalandırmakta	cezalandırmaktayız	cezalandırmaktasınız	cezalandırmaktalar
necessitative			cezalandırmalıyım	cezalandırmalısın	cezalandırmalı	cezalandırmalıyız	cezalandırmalısınız	cezalandırmalılar
imperative				cezalandır	cezalandırsın		cezalandırın	cezalandırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	cezalandırır mıyım?	cezalandırır mısın?	cezalandırır mı?	cezalandırır mıyız?	cezalandırır mısınız?	cezalandırırlar mı?
		imperfective	cezalandırıyor muyum?	cezalandırıyor musun?	cezalandırıyor mu?	cezalandırıyor muyuz?	cezalandırıyor musunuz?	cezalandırıyorlar mı?
	past	perfective	cezalandırdım mı?	cezalandırdın mı?	cezalandırdı mı?	cezalandırdık mı?	cezalandırdınız mı?	cezalandırdılar mı?
		imperfective	cezalandırıyor muydum?	cezalandırıyor muydun?	cezalandırıyor muydu?	cezalandırıyor muyduk?	cezalandırıyor muydunuz?	cezalandırıyorlar mıydı?
	future		cezalandıracak mıyım?	cezalandıracak mısın?	cezalandıracak mı?	cezalandıracak mıyız?	cezalandıracak mısınız?	cezalandıracaklar mı?
inferential	perfective		cezalandırmış mıyım?	cezalandırmış mısın?	cezalandırmış mı?	cezalandırmış mıyız?	cezalandırmış mısınız?	cezalandırmışlar mı?
	aorist		cezalandırır mıymışım?	cezalandırır mıymışsın?	cezalandırır mıymış?	cezalandırır mıymışız?	cezalandırır mıymışsınız?	cezalandırırlar mıymış?
	imperfective		cezalandırıyor muymuşum?	cezalandırıyor muymuşsun?	cezalandırıyor muymuş?	cezalandırıyor muymuşuz?	cezalandırıyor muymuşsunuz?	cezalandırıyorlar mıymış?
conditional	simple		cezalandırsam mı?	cezalandırsan mı?	cezalandırsa mı?	cezalandırsak mı?	cezalandırsanız mı?	cezalandırsalar mı?
	perfective		cezalandırsa mıydım?	cezalandırsa mıydın?	cezalandırsa mıydı?	cezalandırsa mıydık?	cezalandırsa mıydınız?	cezalandırsalar mıydı?
progressive			cezalandırmakta mıyım?	cezalandırmakta mısın?	cezalandırmakta mı?	cezalandırmakta mıyız?	cezalandırmakta mısınız?	cezalandırmaktalar mı?
necessitative			cezalandırmalı mıyım?	cezalandırmalı mısın?	cezalandırmalı mı?	cezalandırmalı mıyız?	cezalandırmalı mısınız?	cezalandırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			cezalandırmamak
impersonal participle	imperfective		cezalandırmayan
	perfective		cezalandırmamış
	prospective		cezalandırmayacak
personal participle	non-prospective		cezalandırmadığım	cezalandırmadığın	cezalandırmadığı	cezalandırmadığımız	cezalandırmadığınız	cezalandırmadıkları
	prospective		cezalandırmayacağım	cezalandırmayacağın	cezalandırmayacağı	cezalandırmayacağımız	cezalandırmayacağınız	cezalandırmayacakları
verbal noun			cezalandırmama
way of doing			cezalandırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	cezalandırmam	cezalandırmazsın	cezalandırmaz	cezalandırmayız	cezalandırmazsınız	cezalandırmazlar
		imperfective	cezalandırmıyorum	cezalandırmıyorsun	cezalandırmıyor	cezalandırmıyoruz	cezalandırmıyorsunuz	cezalandırmıyorlar
	past	perfective	cezalandırmadım	cezalandırmadın	cezalandırmadı	cezalandırmadık	cezalandırmadınız	cezalandırmadılar
		imperfective	cezalandırmıyordum	cezalandırmıyordun	cezalandırmıyordu	cezalandırmıyorduk	cezalandırmıyordunuz	cezalandırmıyorlardı
	future		cezalandırmayacağım	cezalandırmayacaksın	cezalandırmayacak	cezalandırmayacağız	cezalandırmayacaksınız	cezalandırmayacaklar
inferential	perfective		cezalandırmamışım	cezalandırmamışsın	cezalandırmamış	cezalandırmamışız	cezalandırmamışsınız	cezalandırmamışlar
	aorist		cezalandırmazmışım	cezalandırmazmışsın	cezalandırmazmış	cezalandırmazmışız	cezalandırmazmışsınız	cezalandırmazlarmış
	imperfective		cezalandırmıyormuşum	cezalandırmıyormuşsun	cezalandırmıyormuş	cezalandırmıyormuşuz	cezalandırmıyormuşsunuz	cezalandırmıyorlarmış
conditional	simple		cezalandırmasam	cezalandırmasan	cezalandırmasa	cezalandırmasak	cezalandırmasanız	cezalandırmasalar
	perfective		cezalandırmasaydım	cezalandırmasaydın	cezalandırmasaydı	cezalandırmasaydık	cezalandırmasaydınız	cezalandırmasaydılar
optative			cezalandırmayayım	cezalandırmayasın	cezalandırmaya	cezalandırmayalım	cezalandırmayasınız	cezalandırmayalar
progressive			cezalandırmamaktayım	cezalandırmamaktasın	cezalandırmamakta	cezalandırmamaktayız	cezalandırmamaktasınız	cezalandırmamaktalar
necessitative			cezalandırmamalıyım	cezalandırmamalısın	cezalandırmamalı	cezalandırmamalıyız	cezalandırmamalısınız	cezalandırmamalılar
imperative				cezalandırma	cezalandırmasın		cezalandırmayın	cezalandırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	cezalandırmaz mıyım?	cezalandırmaz mısın?	cezalandırmaz mı?	cezalandırmaz mıyız?	cezalandırmaz mısınız?	cezalandırmazlar mı?
		imperfective	cezalandırmıyor muyum?	cezalandırmıyor musun?	cezalandırmıyor mu?	cezalandırmıyor muyuz?	cezalandırmıyor musunuz?	cezalandırmıyorlar mı?
	past	perfective	cezalandırmadım mı?	cezalandırmadın mı?	cezalandırmadı mı?	cezalandırmadık mı?	cezalandırmadınız mı?	cezalandırmadılar mı?
		imperfective	cezalandırmıyor muydum?	cezalandırmıyor muydun?	cezalandırmıyor muydu?	cezalandırmıyor muyduk?	cezalandırmıyor muydunuz?	cezalandırmıyorlar mıydı?
	future		cezalandırmayacak mıyım?	cezalandırmayacak mısın?	cezalandırmayacak mı?	cezalandırmayacak mıyız?	cezalandırmayacak mısınız?	cezalandırmayacaklar mı?
inferential	perfective		cezalandırmamış mıyım?	cezalandırmamış mısın?	cezalandırmamış mı?	cezalandırmamış mıyız?	cezalandırmamış mısınız?	cezalandırmamışlar mı?
	aorist		cezalandırmaz mıymışım?	cezalandırmaz mıymışsın?	cezalandırmaz mıymış?	cezalandırmaz mıymışız?	cezalandırmaz mıymışsınız?	cezalandırmazlar mıymış?
	imperfective		cezalandırmıyor muymuşum?	cezalandırmıyor muymuşsun?	cezalandırmıyor muymuş?	cezalandırmıyor muymuşuz?	cezalandırmıyor muymuşsunuz?	cezalandırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		cezalandırmasam mı?	cezalandırmasan mı?	cezalandırmasa mı?	cezalandırmasak mı?	cezalandırmasanız mı?	cezalandırmasalar mı?
	perfective		cezalandırmasa mıydım?	cezalandırmasa mıydın?	cezalandırmasa mıydı?	cezalandırmasa mıydık?	cezalandırmasa mıydınız?	cezalandırmasalar mıydı?
progressive			cezalandırmamakta mıyım?	cezalandırmamakta mısın?	cezalandırmamakta mı?	cezalandırmamakta mıyız?	cezalandırmamakta mısınız?	cezalandırmamaktalar mı?
necessitative			cezalandırmamalı mıyım?	cezalandırmamalı mısın?	cezalandırmamalı mı?	cezalandırmamalı mıyız?	cezalandırmamalı mısınız?	cezalandırmamalılar mı?

Derived terms

• cezalandırıcı