kanamak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish قانامق (qanamaq, “to bleed”), from Proto-Turkic *kiān-a- (“to bleed”), from *kiān (“blood”). Cognate with Old Uyghur qʾnʾmʾq (qanamaq, “to bleed”), Karakhanid قَناماقْ (qanāmāq, “to bleed”), Turkmen gānamak (“to bleed”) and Mongolian ханах (xanax, “to bleed”); a Turkic borrowing.

Verb

kanamak (third-person singular simple present kanar)

1. (intransitive) to bleed

Conjugation

Conjugation of kanamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kanamak
impersonal participle	imperfective		kanayan
	perfective		kanamış
	prospective		kanayacak
personal participle	non-prospective		kanadığım	kanadığın	kanadığı	kanadığımız	kanadığınız	kanadıkları
	prospective		kanayacağım	kanayacağın	kanayacağı	kanayacağımız	kanayacağınız	kanayacakları
verbal noun			kanama
way of doing			kanayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanarım	kanarsın	kanar	kanarız	kanarsınız	kanarlar
		imperfective	kanıyorum	kanıyorsun	kanıyor	kanıyoruz	kanıyorsunuz	kanıyorlar
	past	perfective	kanadım	kanadın	kanadı	kanadık	kanadınız	kanadılar
		imperfective	kanıyordum	kanıyordun	kanıyordu	kanıyorduk	kanıyordunuz	kanıyorlardı
	future		kanayacağım	kanayacaksın	kanayacak	kanayacağız	kanayacaksınız	kanayacaklar
inferential	perfective		kanamışım	kanamışsın	kanamış	kanamışız	kanamışsınız	kanamışlar
	aorist		kanarmışım	kanarmışsın	kanarmış	kanarmışız	kanarmışsınız	kanarmışlar
	imperfective		kanıyormuşum	kanıyormuşsun	kanıyormuş	kanıyormuşuz	kanıyormuşsunuz	kanıyormuşlar
conditional	simple		kanasam	kanasan	kanasa	kanasak	kanasanız	kanasalar
	perfective		kanasaydım	kanasaydın	kanasaydı	kanasaydık	kanasaydınız	kanasaydılar
optative			kanayayım	kanayasın	kanaya	kanayalım	kanayasınız	kanayalar
progressive			kanamaktayım	kanamaktasın	kanamakta	kanamaktayız	kanamaktasınız	kanamaktalar
necessitative			kanamalıyım	kanamalısın	kanamalı	kanamalıyız	kanamalısınız	kanamalılar
imperative				kana	kanasın		kanayın	kanasınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanar mıyım?	kanar mısın?	kanar mı?	kanar mıyız?	kanar mısınız?	kanarlar mı?
		imperfective	kanıyor muyum?	kanıyor musun?	kanıyor mu?	kanıyor muyuz?	kanıyor musunuz?	kanıyorlar mı?
	past	perfective	kanadım mı?	kanadın mı?	kanadı mı?	kanadık mı?	kanadınız mı?	kanadılar mı?
		imperfective	kanıyor muydum?	kanıyor muydun?	kanıyor muydu?	kanıyor muyduk?	kanıyor muydunuz?	kanıyorlar mıydı?
	future		kanayacak mıyım?	kanayacak mısın?	kanayacak mı?	kanayacak mıyız?	kanayacak mısınız?	kanayacaklar mı?
inferential	perfective		kanamış mıyım?	kanamış mısın?	kanamış mı?	kanamış mıyız?	kanamış mısınız?	kanamışlar mı?
	aorist		kanar mıymışım?	kanar mıymışsın?	kanar mıymış?	kanar mıymışız?	kanar mıymışsınız?	kanarlar mıymış?
	imperfective		kanıyor muymuşum?	kanıyor muymuşsun?	kanıyor muymuş?	kanıyor muymuşuz?	kanıyor muymuşsunuz?	kanıyorlar mıymış?
conditional	simple		kanasam mı?	kanasan mı?	kanasa mı?	kanasak mı?	kanasanız mı?	kanasalar mı?
	perfective		kanasa mıydım?	kanasa mıydın?	kanasa mıydı?	kanasa mıydık?	kanasa mıydınız?	kanasalar mıydı?
progressive			kanamakta mıyım?	kanamakta mısın?	kanamakta mı?	kanamakta mıyız?	kanamakta mısınız?	kanamaktalar mı?
necessitative			kanamalı mıyım?	kanamalı mısın?	kanamalı mı?	kanamalı mıyız?	kanamalı mısınız?	kanamalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kanamamak
impersonal participle	imperfective		kanamayan
	perfective		kanamamış
	prospective		kanamayacak
personal participle	non-prospective		kanamadığım	kanamadığın	kanamadığı	kanamadığımız	kanamadığınız	kanamadıkları
	prospective		kanamayacağım	kanamayacağın	kanamayacağı	kanamayacağımız	kanamayacağınız	kanamayacakları
verbal noun			kanamama
way of doing			kanamayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanamam	kanamazsın	kanamaz	kanamayız	kanamazsınız	kanamazlar
		imperfective	kanamıyorum	kanamıyorsun	kanamıyor	kanamıyoruz	kanamıyorsunuz	kanamıyorlar
	past	perfective	kanamadım	kanamadın	kanamadı	kanamadık	kanamadınız	kanamadılar
		imperfective	kanamıyordum	kanamıyordun	kanamıyordu	kanamıyorduk	kanamıyordunuz	kanamıyordular
	future		kanamayacağım	kanamayacaksın	kanamayacak	kanamayacağız	kanamayacaksınız	kanamayacaklar
inferential	perfective		kanamamışım	kanamamışsın	kanamamış	kanamamışız	kanamamışsınız	kanamamışlar
	aorist		kanamazmışım	kanamazmışsın	kanamazmış	kanamazmışız	kanamazmışsınız	kanamazmışlar
	imperfective		kanamıyormuşum	kanamıyormuşsun	kanamıyormuş	kanamıyormuşuz	kanamıyormuşsunuz	kanamıyormuşlar
conditional	simple		kanamasam	kanamasan	kanamasa	kanamasak	kanamasanız	kanamasalar
	perfective		kanamasaydım	kanamasaydın	kanamasaydı	kanamasaydık	kanamasaydınız	kanamasaydılar
optative			kanamayayım	kanamayasın	kanamaya	kanamayalım	kanamayasınız	kanamayalar
progressive			kanamamaktayım	kanamamaktasın	kanamamakta	kanamamaktayız	kanamamaktasınız	kanamamaktalar
necessitative			kanamamalıyım	kanamamalısın	kanamamalı	kanamamalıyız	kanamamalısınız	kanamamalılar
imperative				kanama	kanamasın		kanamayın	kanamasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kanamaz mıyım?	kanamaz mısın?	kanamaz mı?	kanamaz mıyız?	kanamaz mısınız?	kanamazlar mı?
		imperfective	kanamıyor muyum?	kanamıyor musun?	kanamıyor mu?	kanamıyor muyuz?	kanamıyor musunuz?	kanamıyorlar mı?
	past	perfective	kanamadım mı?	kanamadın mı?	kanamadı mı?	kanamadık mı?	kanamadınız mı?	kanamadılar mı?
		imperfective	kanamıyor muydum?	kanamıyor muydun?	kanamıyor muydu?	kanamıyor muyduk?	kanamıyor muydunuz?	kanamıyorlar mıydı?
	future		kanamayacak mıyım?	kanamayacak mısın?	kanamayacak mı?	kanamayacak mıyız?	kanamayacak mısınız?	kanamayacaklar mı?
inferential	perfective		kanamamış mıyım?	kanamamış mısın?	kanamamış mı?	kanamamış mıyız?	kanamamış mısınız?	kanamamışlar mı?
	aorist		kanamaz mıymışım?	kanamaz mıymışsın?	kanamaz mıymış?	kanamaz mıymışız?	kanamaz mıymışsınız?	kanamazlar mıymış?
	imperfective		kanamıyor muymuşum?	kanamıyor muymuşsun?	kanamıyor muymuş?	kanamıyor muymuşuz?	kanamıyor muymuşsunuz?	kanamıyorlar mıymış?
conditional	simple		kanamasam mı?	kanamasan mı?	kanamasa mı?	kanamasak mı?	kanamasanız mı?	kanamasalar mı?
	perfective		kanamasa mıydım?	kanamasa mıydın?	kanamasa mıydı?	kanamasa mıydık?	kanamasa mıydınız?	kanamasalar mıydı?
progressive			kanamamakta mıyım?	kanamamakta mısın?	kanamamakta mı?	kanamamakta mıyız?	kanamamakta mısınız?	kanamamaktalar mı?
necessitative			kanamamalı mıyım?	kanamamalı mısın?	kanamamalı mı?	kanamamalı mıyız?	kanamamalı mısınız?	kanamamalılar mı?

Related terms

• kan
• kanadık
• kanama
• kanamamak
• kanamaz
• kanamış
• kanar
• kanatmak
• kanaya
• kanayabilmek
• kanayacak
• kanayalı
• kanayamamak
• kanayan
• kanayası
• kanayı
• kanayıcı
• kanayıp
• kanayış