kırdırtmak

Turkish

Verb

kırdırtmak (third-person singular simple present kırdırır)

1. to find someone who let somebody break something

Conjugation

Conjugation of kırdırtmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kırdırtmak
impersonal participle	imperfective		kırdırtan
	perfective		kırdırtmış
	prospective		kırdırtacak
personal participle	non-prospective		kırdırtdığım	kırdırtdığın	kırdırtdığı	kırdırtdığımız	kırdırtdığınız	kırdırtdıkları
	prospective		kırdırtacağım	kırdırtacağın	kırdırtacağı	kırdırtacağımız	kırdırtacağınız	kırdırtacakları
verbal noun			kırdırtma
way of doing			kırdırtış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırdırtırım	kırdırtırsın	kırdırtır	kırdırtırız	kırdırtırsınız	kırdırtırlar
		imperfective	kırdırtıyorum	kırdırtıyorsun	kırdırtıyor	kırdırtıyoruz	kırdırtıyorsunuz	kırdırtıyorlar
	past	perfective	kırdırtdım	kırdırtdın	kırdırtdı	kırdırtdık	kırdırtdınız	kırdırtdılar
		imperfective	kırdırtıyordum	kırdırtıyordun	kırdırtıyordu	kırdırtıyorduk	kırdırtıyordunuz	kırdırtıyorlardı (or kırdırtıyordular)
	future		kırdırtacağım	kırdırtacaksın	kırdırtacak	kırdırtacağız	kırdırtacaksınız	kırdırtacaklar
inferential	perfective		kırdırtmışım	kırdırtmışsın	kırdırtmış	kırdırtmışız	kırdırtmışsınız	kırdırtmışlar
	aorist		kırdırtırmışım	kırdırtırmışsın	kırdırtırmış	kırdırtırmışız	kırdırtırmışsınız	kırdırtırlarmış (or kırdırtırmışlar)
	imperfective		kırdırtıyormuşum	kırdırtıyormuşsun	kırdırtıyormuş	kırdırtıyormuşuz	kırdırtıyormuşsunuz	kırdırtıyorlarmış
conditional	simple		kırdırtsam	kırdırtsan	kırdırtsa	kırdırtsak	kırdırtsanız	kırdırtsalar
	perfective		kırdırtsaydım	kırdırtsaydın	kırdırtsaydı	kırdırtsaydık	kırdırtsaydınız	kırdırtsaydılar
optative			kırdırtayım	kırdırtasın	kırdırta	kırdırtalım	kırdırtasınız	kırdırtalar
progressive			kırdırtmaktayım	kırdırtmaktasın	kırdırtmakta	kırdırtmaktayız	kırdırtmaktasınız	kırdırtmaktalar
necessitative			kırdırtmalıyım	kırdırtmalısın	kırdırtmalı	kırdırtmalıyız	kırdırtmalısınız	kırdırtmalılar
imperative				kırdırt	kırdırtsın		kırdırtın	kırdırtsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırdırtır mıyım?	kırdırtır mısın?	kırdırtır mı?	kırdırtır mıyız?	kırdırtır mısınız?	kırdırtırlar mı?
		imperfective	kırdırtıyor muyum?	kırdırtıyor musun?	kırdırtıyor mu?	kırdırtıyor muyuz?	kırdırtıyor musunuz?	kırdırtıyorlar mı?
	past	perfective	kırdırtdım mı?	kırdırtdın mı?	kırdırtdı mı?	kırdırtdık mı?	kırdırtdınız mı?	kırdırtdılar mı?
		imperfective	kırdırtıyor muydum?	kırdırtıyor muydun?	kırdırtıyor muydu?	kırdırtıyor muyduk?	kırdırtıyor muydunuz?	kırdırtıyorlar mıydı?
	future		kırdırtacak mıyım?	kırdırtacak mısın?	kırdırtacak mı?	kırdırtacak mıyız?	kırdırtacak mısınız?	kırdırtacaklar mı?
inferential	perfective		kırdırtmış mıyım?	kırdırtmış mısın?	kırdırtmış mı?	kırdırtmış mıyız?	kırdırtmış mısınız?	kırdırtmışlar mı?
	aorist		kırdırtır mıymışım?	kırdırtır mıymışsın?	kırdırtır mıymış?	kırdırtır mıymışız?	kırdırtır mıymışsınız?	kırdırtırlar mıymış?
	imperfective		kırdırtıyor muymuşum?	kırdırtıyor muymuşsun?	kırdırtıyor muymuş?	kırdırtıyor muymuşuz?	kırdırtıyor muymuşsunuz?	kırdırtıyorlar mıymış?
conditional	simple		kırdırtsam mı?	kırdırtsan mı?	kırdırtsa mı?	kırdırtsak mı?	kırdırtsanız mı?	kırdırtsalar mı?
	perfective		kırdırtsa mıydım?	kırdırtsa mıydın?	kırdırtsa mıydı?	kırdırtsa mıydık?	kırdırtsa mıydınız?	kırdırtsalar mıydı?
progressive			kırdırtmakta mıyım?	kırdırtmakta mısın?	kırdırtmakta mı?	kırdırtmakta mıyız?	kırdırtmakta mısınız?	kırdırtmaktalar mı?
necessitative			kırdırtmalı mıyım?	kırdırtmalı mısın?	kırdırtmalı mı?	kırdırtmalı mıyız?	kırdırtmalı mısınız?	kırdırtmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kırdırtmamak
impersonal participle	imperfective		kırdırtmayan
	perfective		kırdırtmamış
	prospective		kırdırtmayacak
personal participle	non-prospective		kırdırtmadığım	kırdırtmadığın	kırdırtmadığı	kırdırtmadığımız	kırdırtmadığınız	kırdırtmadıkları
	prospective		kırdırtmayacağım	kırdırtmayacağın	kırdırtmayacağı	kırdırtmayacağımız	kırdırtmayacağınız	kırdırtmayacakları
verbal noun			kırdırtmama
way of doing			kırdırtmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırdırtmam	kırdırtmazsın	kırdırtmaz	kırdırtmayız	kırdırtmazsınız	kırdırtmazlar
		imperfective	kırdırtmıyorum	kırdırtmıyorsun	kırdırtmıyor	kırdırtmıyoruz	kırdırtmıyorsunuz	kırdırtmıyorlar
	past	perfective	kırdırtmadım	kırdırtmadın	kırdırtmadı	kırdırtmadık	kırdırtmadınız	kırdırtmadılar
		imperfective	kırdırtmıyordum	kırdırtmıyordun	kırdırtmıyordu	kırdırtmıyorduk	kırdırtmıyordunuz	kırdırtmıyorlardı
	future		kırdırtmayacağım	kırdırtmayacaksın	kırdırtmayacak	kırdırtmayacağız	kırdırtmayacaksınız	kırdırtmayacaklar
inferential	perfective		kırdırtmamışım	kırdırtmamışsın	kırdırtmamış	kırdırtmamışız	kırdırtmamışsınız	kırdırtmamışlar
	aorist		kırdırtmazmışım	kırdırtmazmışsın	kırdırtmazmış	kırdırtmazmışız	kırdırtmazmışsınız	kırdırtmazlarmış
	imperfective		kırdırtmıyormuşum	kırdırtmıyormuşsun	kırdırtmıyormuş	kırdırtmıyormuşuz	kırdırtmıyormuşsunuz	kırdırtmıyorlarmış
conditional	simple		kırdırtmasam	kırdırtmasan	kırdırtmasa	kırdırtmasak	kırdırtmasanız	kırdırtmasalar
	perfective		kırdırtmasaydım	kırdırtmasaydın	kırdırtmasaydı	kırdırtmasaydık	kırdırtmasaydınız	kırdırtmasaydılar
optative			kırdırtmayayım	kırdırtmayasın	kırdırtmaya	kırdırtmayalım	kırdırtmayasınız	kırdırtmayalar
progressive			kırdırtmamaktayım	kırdırtmamaktasın	kırdırtmamakta	kırdırtmamaktayız	kırdırtmamaktasınız	kırdırtmamaktalar
necessitative			kırdırtmamalıyım	kırdırtmamalısın	kırdırtmamalı	kırdırtmamalıyız	kırdırtmamalısınız	kırdırtmamalılar
imperative				kırdırtma	kırdırtmasın		kırdırtmayın	kırdırtmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kırdırtmaz mıyım?	kırdırtmaz mısın?	kırdırtmaz mı?	kırdırtmaz mıyız?	kırdırtmaz mısınız?	kırdırtmazlar mı?
		imperfective	kırdırtmıyor muyum?	kırdırtmıyor musun?	kırdırtmıyor mu?	kırdırtmıyor muyuz?	kırdırtmıyor musunuz?	kırdırtmıyorlar mı?
	past	perfective	kırdırtmadım mı?	kırdırtmadın mı?	kırdırtmadı mı?	kırdırtmadık mı?	kırdırtmadınız mı?	kırdırtmadılar mı?
		imperfective	kırdırtmıyor muydum?	kırdırtmıyor muydun?	kırdırtmıyor muydu?	kırdırtmıyor muyduk?	kırdırtmıyor muydunuz?	kırdırtmıyorlar mıydı?
	future		kırdırtmayacak mıyım?	kırdırtmayacak mısın?	kırdırtmayacak mı?	kırdırtmayacak mıyız?	kırdırtmayacak mısınız?	kırdırtmayacaklar mı?
inferential	perfective		kırdırtmamış mıyım?	kırdırtmamış mısın?	kırdırtmamış mı?	kırdırtmamış mıyız?	kırdırtmamış mısınız?	kırdırtmamışlar mı?
	aorist		kırdırtmaz mıymışım?	kırdırtmaz mıymışsın?	kırdırtmaz mıymış?	kırdırtmaz mıymışız?	kırdırtmaz mıymışsınız?	kırdırtmazlar mıymış?
	imperfective		kırdırtmıyor muymuşum?	kırdırtmıyor muymuşsun?	kırdırtmıyor muymuş?	kırdırtmıyor muymuşuz?	kırdırtmıyor muymuşsunuz?	kırdırtmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kırdırtmasam mı?	kırdırtmasan mı?	kırdırtmasa mı?	kırdırtmasak mı?	kırdırtmasanız mı?	kırdırtmasalar mı?
	perfective		kırdırtmasa mıydım?	kırdırtmasa mıydın?	kırdırtmasa mıydı?	kırdırtmasa mıydık?	kırdırtmasa mıydınız?	kırdırtmasalar mıydı?
progressive			kırdırtmamakta mıyım?	kırdırtmamakta mısın?	kırdırtmamakta mı?	kırdırtmamakta mıyız?	kırdırtmamakta mısınız?	kırdırtmamaktalar mı?
necessitative			kırdırtmamalı mıyım?	kırdırtmamalı mısın?	kırdırtmamalı mı?	kırdırtmamalı mıyız?	kırdırtmamalı mısınız?	kırdırtmamalılar mı?

Related terms

• kırmak
• kırdırmak