çıkartmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish چیقارتمق. Equivalent to çıkar- +‎ -t.

Verb

çıkartmak

1. to take off (clothes)

   gömleğimi çıkarttım ― I took off my shirt

2. to make or cause to be removed
3. to unplug

   fişten çıkartmak ― to unplug

Conjugation

Conjugation of çıkartmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			çıkartmak
impersonal participle	imperfective		çıkartan
	perfective		çıkartmış
	prospective		çıkartacak
personal participle	non-prospective		çıkarttığım	çıkarttığın	çıkarttığı	çıkarttığımız	çıkarttığınız	çıkarttıkları
	prospective		çıkartacağım	çıkartacağın	çıkartacağı	çıkartacağımız	çıkartacağınız	çıkartacakları
verbal noun			çıkartma
way of doing			çıkartış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	çıkartırım	çıkartırsın	çıkartır	çıkartırız	çıkartırsınız	çıkartırlar
		imperfective	çıkartıyorum	çıkartıyorsun	çıkartıyor	çıkartıyoruz	çıkartıyorsunuz	çıkartıyorlar
	past	perfective	çıkarttım	çıkarttın	çıkarttı	çıkarttık	çıkarttınız	çıkarttılar
		imperfective	çıkartıyordum	çıkartıyordun	çıkartıyordu	çıkartıyorduk	çıkartıyordunuz	çıkartıyorlardı (or çıkartıyordular)
	future		çıkartacağım	çıkartacaksın	çıkartacak	çıkartacağız	çıkartacaksınız	çıkartacaklar
inferential	perfective		çıkartmışım	çıkartmışsın	çıkartmış	çıkartmışız	çıkartmışsınız	çıkartmışlar
	aorist		çıkartırmışım	çıkartırmışsın	çıkartırmış	çıkartırmışız	çıkartırmışsınız	çıkartırlarmış (or çıkartırmışlar)
	imperfective		çıkartıyormuşum	çıkartıyormuşsun	çıkartıyormuş	çıkartıyormuşuz	çıkartıyormuşsunuz	çıkartıyorlarmış
conditional	simple		çıkartsam	çıkartsan	çıkartsa	çıkartsak	çıkartsanız	çıkartsalar
	perfective		çıkartsaydım	çıkartsaydın	çıkartsaydı	çıkartsaydık	çıkartsaydınız	çıkartsaydılar
optative			çıkartayım	çıkartasın	çıkarta	çıkartalım	çıkartasınız	çıkartalar
progressive			çıkartmaktayım	çıkartmaktasın	çıkartmakta	çıkartmaktayız	çıkartmaktasınız	çıkartmaktalar
necessitative			çıkartmalıyım	çıkartmalısın	çıkartmalı	çıkartmalıyız	çıkartmalısınız	çıkartmalılar
imperative				çıkart	çıkartsın		çıkartın	çıkartsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	çıkartır mıyım?	çıkartır mısın?	çıkartır mı?	çıkartır mıyız?	çıkartır mısınız?	çıkartırlar mı?
		imperfective	çıkartıyor muyum?	çıkartıyor musun?	çıkartıyor mu?	çıkartıyor muyuz?	çıkartıyor musunuz?	çıkartıyorlar mı?
	past	perfective	çıkarttım mı?	çıkarttın mı?	çıkarttı mı?	çıkarttık mı?	çıkarttınız mı?	çıkarttılar mı?
		imperfective	çıkartıyor muydum?	çıkartıyor muydun?	çıkartıyor muydu?	çıkartıyor muyduk?	çıkartıyor muydunuz?	çıkartıyorlar mıydı?
	future		çıkartacak mıyım?	çıkartacak mısın?	çıkartacak mı?	çıkartacak mıyız?	çıkartacak mısınız?	çıkartacaklar mı?
inferential	perfective		çıkartmış mıyım?	çıkartmış mısın?	çıkartmış mı?	çıkartmış mıyız?	çıkartmış mısınız?	çıkartmışlar mı?
	aorist		çıkartır mıymışım?	çıkartır mıymışsın?	çıkartır mıymış?	çıkartır mıymışız?	çıkartır mıymışsınız?	çıkartırlar mıymış?
	imperfective		çıkartıyor muymuşum?	çıkartıyor muymuşsun?	çıkartıyor muymuş?	çıkartıyor muymuşuz?	çıkartıyor muymuşsunuz?	çıkartıyorlar mıymış?
conditional	simple		çıkartsam mı?	çıkartsan mı?	çıkartsa mı?	çıkartsak mı?	çıkartsanız mı?	çıkartsalar mı?
	perfective		çıkartsa mıydım?	çıkartsa mıydın?	çıkartsa mıydı?	çıkartsa mıydık?	çıkartsa mıydınız?	çıkartsalar mıydı?
progressive			çıkartmakta mıyım?	çıkartmakta mısın?	çıkartmakta mı?	çıkartmakta mıyız?	çıkartmakta mısınız?	çıkartmaktalar mı?
necessitative			çıkartmalı mıyım?	çıkartmalı mısın?	çıkartmalı mı?	çıkartmalı mıyız?	çıkartmalı mısınız?	çıkartmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			çıkartmamak
impersonal participle	imperfective		çıkartmayan
	perfective		çıkartmamış
	prospective		çıkartmayacak
personal participle	non-prospective		çıkartmadığım	çıkartmadığın	çıkartmadığı	çıkartmadığımız	çıkartmadığınız	çıkartmadıkları
	prospective		çıkartmayacağım	çıkartmayacağın	çıkartmayacağı	çıkartmayacağımız	çıkartmayacağınız	çıkartmayacakları
verbal noun			çıkartmama
way of doing			çıkartmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	çıkartmam	çıkartmazsın	çıkartmaz	çıkartmayız	çıkartmazsınız	çıkartmazlar
		imperfective	çıkartmıyorum	çıkartmıyorsun	çıkartmıyor	çıkartmıyoruz	çıkartmıyorsunuz	çıkartmıyorlar
	past	perfective	çıkartmadım	çıkartmadın	çıkartmadı	çıkartmadık	çıkartmadınız	çıkartmadılar
		imperfective	çıkartmıyordum	çıkartmıyordun	çıkartmıyordu	çıkartmıyorduk	çıkartmıyordunuz	çıkartmıyorlardı
	future		çıkartmayacağım	çıkartmayacaksın	çıkartmayacak	çıkartmayacağız	çıkartmayacaksınız	çıkartmayacaklar
inferential	perfective		çıkartmamışım	çıkartmamışsın	çıkartmamış	çıkartmamışız	çıkartmamışsınız	çıkartmamışlar
	aorist		çıkartmazmışım	çıkartmazmışsın	çıkartmazmış	çıkartmazmışız	çıkartmazmışsınız	çıkartmazlarmış
	imperfective		çıkartmıyormuşum	çıkartmıyormuşsun	çıkartmıyormuş	çıkartmıyormuşuz	çıkartmıyormuşsunuz	çıkartmıyorlarmış
conditional	simple		çıkartmasam	çıkartmasan	çıkartmasa	çıkartmasak	çıkartmasanız	çıkartmasalar
	perfective		çıkartmasaydım	çıkartmasaydın	çıkartmasaydı	çıkartmasaydık	çıkartmasaydınız	çıkartmasaydılar
optative			çıkartmayayım	çıkartmayasın	çıkartmaya	çıkartmayalım	çıkartmayasınız	çıkartmayalar
progressive			çıkartmamaktayım	çıkartmamaktasın	çıkartmamakta	çıkartmamaktayız	çıkartmamaktasınız	çıkartmamaktalar
necessitative			çıkartmamalıyım	çıkartmamalısın	çıkartmamalı	çıkartmamalıyız	çıkartmamalısınız	çıkartmamalılar
imperative				çıkartma	çıkartmasın		çıkartmayın	çıkartmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	çıkartmaz mıyım?	çıkartmaz mısın?	çıkartmaz mı?	çıkartmaz mıyız?	çıkartmaz mısınız?	çıkartmazlar mı?
		imperfective	çıkartmıyor muyum?	çıkartmıyor musun?	çıkartmıyor mu?	çıkartmıyor muyuz?	çıkartmıyor musunuz?	çıkartmıyorlar mı?
	past	perfective	çıkartmadım mı?	çıkartmadın mı?	çıkartmadı mı?	çıkartmadık mı?	çıkartmadınız mı?	çıkartmadılar mı?
		imperfective	çıkartmıyor muydum?	çıkartmıyor muydun?	çıkartmıyor muydu?	çıkartmıyor muyduk?	çıkartmıyor muydunuz?	çıkartmıyorlar mıydı?
	future		çıkartmayacak mıyım?	çıkartmayacak mısın?	çıkartmayacak mı?	çıkartmayacak mıyız?	çıkartmayacak mısınız?	çıkartmayacaklar mı?
inferential	perfective		çıkartmamış mıyım?	çıkartmamış mısın?	çıkartmamış mı?	çıkartmamış mıyız?	çıkartmamış mısınız?	çıkartmamışlar mı?
	aorist		çıkartmaz mıymışım?	çıkartmaz mıymışsın?	çıkartmaz mıymış?	çıkartmaz mıymışız?	çıkartmaz mıymışsınız?	çıkartmazlar mıymış?
	imperfective		çıkartmıyor muymuşum?	çıkartmıyor muymuşsun?	çıkartmıyor muymuş?	çıkartmıyor muymuşuz?	çıkartmıyor muymuşsunuz?	çıkartmıyorlar mıymış?
conditional	simple		çıkartmasam mı?	çıkartmasan mı?	çıkartmasa mı?	çıkartmasak mı?	çıkartmasanız mı?	çıkartmasalar mı?
	perfective		çıkartmasa mıydım?	çıkartmasa mıydın?	çıkartmasa mıydı?	çıkartmasa mıydık?	çıkartmasa mıydınız?	çıkartmasalar mıydı?
progressive			çıkartmamakta mıyım?	çıkartmamakta mısın?	çıkartmamakta mı?	çıkartmamakta mıyız?	çıkartmamakta mısınız?	çıkartmamaktalar mı?
necessitative			çıkartmamalı mıyım?	çıkartmamalı mısın?	çıkartmamalı mı?	çıkartmamalı mıyız?	çıkartmamalı mısınız?	çıkartmamalılar mı?

Related terms

• kaş yapayım derken göz çıkartmak