başından savmak

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish باشدان صاومق (başdan ṣavmaḳ, “to tell one politely to go about his business, to get rid of”). Morphologically baş (“head”) +‎ -ı +‎ -ndan +‎ sav- (“to fend off, to get rid of”) +‎ -mak. Literally, “to fend off from one’s head”.

Pronunciation

• IPA^(key): /ba.ʃɯnˈdan sav.mak/
• Hyphenation: ba‧şın‧dan‧sav‧mak

Verb

başından savmak (third-person singular simple present başından savar)

1. (transitive) To turn away or avoid someone seeking to talk

   Synonyms: sepetlemek, yakayı kurtarmak, yakayı sıyırmak

   Başımdan savmak için tuvalete daldım.

   I dashed into the bathroom to get rid of him.

Usage notes

• baş must take a possessive depending on the verb's agent.

Conjugation

Conjugation of başından savmak (aorist in -V²r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			başından savmak
impersonal participle	imperfective		başından savan
	perfective		başından savmış
	prospective		başından savacak
personal participle	non-prospective		başından savdığım	başından savdığın	başından savdığı	başından savdığımız	başından savdığınız	başından savdıkları
	prospective		başından savacağım	başından savacağın	başından savacağı	başından savacağımız	başından savacağınız	başından savacakları
verbal noun			başından savma
way of doing			başından savış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	başından savarım	başından savarsın	başından savar	başından savarız	başından savarsınız	başından savarlar
		imperfective	başından savıyorum	başından savıyorsun	başından savıyor	başından savıyoruz	başından savıyorsunuz	başından savıyorlar
	past	perfective	başından savdım	başından savdın	başından savdı	başından savdık	başından savdınız	başından savdılar
		imperfective	başından savıyordum	başından savıyordun	başından savıyordu	başından savıyorduk	başından savıyordunuz	başından savıyorlardı (or başından savıyordular)
	future		başından savacağım	başından savacaksın	başından savacak	başından savacağız	başından savacaksınız	başından savacaklar
inferential	perfective		başından savmışım	başından savmışsın	başından savmış	başından savmışız	başından savmışsınız	başından savmışlar
	aorist		başından savarmışım	başından savarmışsın	başından savarmış	başından savarmışız	başından savarmışsınız	başından savarlarmış (or başından savarmışlar)
	imperfective		başından savıyormuşum	başından savıyormuşsun	başından savıyormuş	başından savıyormuşuz	başından savıyormuşsunuz	başından savıyorlarmış
conditional	simple		başından savsam	başından savsan	başından savsa	başından savsak	başından savsanız	başından savsalar
	perfective		başından savsaydım	başından savsaydın	başından savsaydı	başından savsaydık	başından savsaydınız	başından savsaydılar
optative			başından savayım	başından savasın	başından sava	başından savalım	başından savasınız	başından savalar
progressive			başından savmaktayım	başından savmaktasın	başından savmakta	başından savmaktayız	başından savmaktasınız	başından savmaktalar
necessitative			başından savmalıyım	başından savmalısın	başından savmalı	başından savmalıyız	başından savmalısınız	başından savmalılar
imperative				başından sav	başından savsın		başından savın	başından savsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	başından savar mıyım?	başından savar mısın?	başından savar mı?	başından savar mıyız?	başından savar mısınız?	başından savarlar mı?
		imperfective	başından savıyor muyum?	başından savıyor musun?	başından savıyor mu?	başından savıyor muyuz?	başından savıyor musunuz?	başından savıyorlar mı?
	past	perfective	başından savdım mı?	başından savdın mı?	başından savdı mı?	başından savdık mı?	başından savdınız mı?	başından savdılar mı?
		imperfective	başından savıyor muydum?	başından savıyor muydun?	başından savıyor muydu?	başından savıyor muyduk?	başından savıyor muydunuz?	başından savıyorlar mıydı?
	future		başından savacak mıyım?	başından savacak mısın?	başından savacak mı?	başından savacak mıyız?	başından savacak mısınız?	başından savacaklar mı?
inferential	perfective		başından savmış mıyım?	başından savmış mısın?	başından savmış mı?	başından savmış mıyız?	başından savmış mısınız?	başından savmışlar mı?
	aorist		başından savar mıymışım?	başından savar mıymışsın?	başından savar mıymış?	başından savar mıymışız?	başından savar mıymışsınız?	başından savarlar mıymış?
	imperfective		başından savıyor muymuşum?	başından savıyor muymuşsun?	başından savıyor muymuş?	başından savıyor muymuşuz?	başından savıyor muymuşsunuz?	başından savıyorlar mıymış?
conditional	simple		başından savsam mı?	başından savsan mı?	başından savsa mı?	başından savsak mı?	başından savsanız mı?	başından savsalar mı?
	perfective		başından savsa mıydım?	başından savsa mıydın?	başından savsa mıydı?	başından savsa mıydık?	başından savsa mıydınız?	başından savsalar mıydı?
progressive			başından savmakta mıyım?	başından savmakta mısın?	başından savmakta mı?	başından savmakta mıyız?	başından savmakta mısınız?	başından savmaktalar mı?
necessitative			başından savmalı mıyım?	başından savmalı mısın?	başından savmalı mı?	başından savmalı mıyız?	başından savmalı mısınız?	başından savmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			başından savmamak
impersonal participle	imperfective		başından savmayan
	perfective		başından savmamış
	prospective		başından savmayacak
personal participle	non-prospective		başından savmadığım	başından savmadığın	başından savmadığı	başından savmadığımız	başından savmadığınız	başından savmadıkları
	prospective		başından savmayacağım	başından savmayacağın	başından savmayacağı	başından savmayacağımız	başından savmayacağınız	başından savmayacakları
verbal noun			başından savmama
way of doing			başından savmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	başından savmam	başından savmazsın	başından savmaz	başından savmayız	başından savmazsınız	başından savmazlar
		imperfective	başından savmıyorum	başından savmıyorsun	başından savmıyor	başından savmıyoruz	başından savmıyorsunuz	başından savmıyorlar
	past	perfective	başından savmadım	başından savmadın	başından savmadı	başından savmadık	başından savmadınız	başından savmadılar
		imperfective	başından savmıyordum	başından savmıyordun	başından savmıyordu	başından savmıyorduk	başından savmıyordunuz	başından savmıyorlardı
	future		başından savmayacağım	başından savmayacaksın	başından savmayacak	başından savmayacağız	başından savmayacaksınız	başından savmayacaklar
inferential	perfective		başından savmamışım	başından savmamışsın	başından savmamış	başından savmamışız	başından savmamışsınız	başından savmamışlar
	aorist		başından savmazmışım	başından savmazmışsın	başından savmazmış	başından savmazmışız	başından savmazmışsınız	başından savmazlarmış
	imperfective		başından savmıyormuşum	başından savmıyormuşsun	başından savmıyormuş	başından savmıyormuşuz	başından savmıyormuşsunuz	başından savmıyorlarmış
conditional	simple		başından savmasam	başından savmasan	başından savmasa	başından savmasak	başından savmasanız	başından savmasalar
	perfective		başından savmasaydım	başından savmasaydın	başından savmasaydı	başından savmasaydık	başından savmasaydınız	başından savmasaydılar
optative			başından savmayayım	başından savmayasın	başından savmaya	başından savmayalım	başından savmayasınız	başından savmayalar
progressive			başından savmamaktayım	başından savmamaktasın	başından savmamakta	başından savmamaktayız	başından savmamaktasınız	başından savmamaktalar
necessitative			başından savmamalıyım	başından savmamalısın	başından savmamalı	başından savmamalıyız	başından savmamalısınız	başından savmamalılar
imperative				başından savma	başından savmasın		başından savmayın	başından savmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	başından savmaz mıyım?	başından savmaz mısın?	başından savmaz mı?	başından savmaz mıyız?	başından savmaz mısınız?	başından savmazlar mı?
		imperfective	başından savmıyor muyum?	başından savmıyor musun?	başından savmıyor mu?	başından savmıyor muyuz?	başından savmıyor musunuz?	başından savmıyorlar mı?
	past	perfective	başından savmadım mı?	başından savmadın mı?	başından savmadı mı?	başından savmadık mı?	başından savmadınız mı?	başından savmadılar mı?
		imperfective	başından savmıyor muydum?	başından savmıyor muydun?	başından savmıyor muydu?	başından savmıyor muyduk?	başından savmıyor muydunuz?	başından savmıyorlar mıydı?
	future		başından savmayacak mıyım?	başından savmayacak mısın?	başından savmayacak mı?	başından savmayacak mıyız?	başından savmayacak mısınız?	başından savmayacaklar mı?
inferential	perfective		başından savmamış mıyım?	başından savmamış mısın?	başından savmamış mı?	başından savmamış mıyız?	başından savmamış mısınız?	başından savmamışlar mı?
	aorist		başından savmaz mıymışım?	başından savmaz mıymışsın?	başından savmaz mıymış?	başından savmaz mıymışız?	başından savmaz mıymışsınız?	başından savmazlar mıymış?
	imperfective		başından savmıyor muymuşum?	başından savmıyor muymuşsun?	başından savmıyor muymuş?	başından savmıyor muymuşuz?	başından savmıyor muymuşsunuz?	başından savmıyorlar mıymış?
conditional	simple		başından savmasam mı?	başından savmasan mı?	başından savmasa mı?	başından savmasak mı?	başından savmasanız mı?	başından savmasalar mı?
	perfective		başından savmasa mıydım?	başından savmasa mıydın?	başından savmasa mıydı?	başından savmasa mıydık?	başından savmasa mıydınız?	başından savmasalar mıydı?
progressive			başından savmamakta mıyım?	başından savmamakta mısın?	başından savmamakta mı?	başından savmamakta mıyız?	başından savmamakta mısınız?	başından savmamaktalar mı?
necessitative			başından savmamalı mıyım?	başından savmamalı mısın?	başından savmamalı mı?	başından savmamalı mıyız?	başından savmamalı mısınız?	başından savmamalılar mı?

Related terms

• başından aşağı kaynar sular dökülmek
• başından atmak
• başından büyük işlere girişmek
• başından geçmek

 

Further reading

• “başından savmak”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “başından savmak”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 489