kalmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish قالمق (qalmaq, “to halt, cease moving, remain, remain behind, be left, to wait, to be deficient”), from Old Anatolian Turkish [script needed] (qalmaq, “to remain”), from Proto-Turkic *kiāl-mak (“to stay behind, remain”). Cognate with Old Turkic 𐰴𐰞 (qal-, “to be left (behind)”), Old Uyghur qʾlmʾq (qalmaq, “to remain”), Karakhanid قَلْماقْ (qalmāq, “to remain”).

Verb

kalmak (third-person singular simple present kalır)

1. (intransitive) to remain, be left; to be left over
2. (intransitive) to come to a halt, reach a standstill
3. (intransitive) to wait, stay, camp
4. (intransitive) to spoil, go bad, sour
5. (intransitive, with ablative case) to fail (a class), flunk
6. (intransitive, with dative case) to be postponed to
7. (intransitive, with locative case) to be covered with
8. (intransitive, auxiliary) Expresses continuous action when used with verbal adverbs (those with -a, -e, -ıp, -ip, -up, -üp)

Conjugation

Conjugation of kalmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			kalmak
impersonal participle	imperfective		kalan
	perfective		kalmış
	prospective		kalacak
personal participle	non-prospective		kaldığım	kaldığın	kaldığı	kaldığımız	kaldığınız	kaldıkları
	prospective		kalacağım	kalacağın	kalacağı	kalacağımız	kalacağınız	kalacakları
verbal noun			kalma
way of doing			kalış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalırım	kalırsın	kalır	kalırız	kalırsınız	kalırlar
		imperfective	kalıyorum	kalıyorsun	kalıyor	kalıyoruz	kalıyorsunuz	kalıyorlar
	past	perfective	kaldım	kaldın	kaldı	kaldık	kaldınız	kaldılar
		imperfective	kalıyordum	kalıyordun	kalıyordu	kalıyorduk	kalıyordunuz	kalıyorlardı (or kalıyordular)
	future		kalacağım	kalacaksın	kalacak	kalacağız	kalacaksınız	kalacaklar
inferential	perfective		kalmışım	kalmışsın	kalmış	kalmışız	kalmışsınız	kalmışlar
	aorist		kalırmışım	kalırmışsın	kalırmış	kalırmışız	kalırmışsınız	kalırlarmış (or kalırmışlar)
	imperfective		kalıyormuşum	kalıyormuşsun	kalıyormuş	kalıyormuşuz	kalıyormuşsunuz	kalıyorlarmış
conditional	simple		kalsam	kalsan	kalsa	kalsak	kalsanız	kalsalar
	perfective		kalsaydım	kalsaydın	kalsaydı	kalsaydık	kalsaydınız	kalsaydılar
optative			kalayım	kalasın	kala	kalalım	kalasınız	kalalar
progressive			kalmaktayım	kalmaktasın	kalmakta	kalmaktayız	kalmaktasınız	kalmaktalar
necessitative			kalmalıyım	kalmalısın	kalmalı	kalmalıyız	kalmalısınız	kalmalılar
imperative				kal	kalsın		kalın	kalsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalır mıyım?	kalır mısın?	kalır mı?	kalır mıyız?	kalır mısınız?	kalırlar mı?
		imperfective	kalıyor muyum?	kalıyor musun?	kalıyor mu?	kalıyor muyuz?	kalıyor musunuz?	kalıyorlar mı?
	past	perfective	kaldım mı?	kaldın mı?	kaldı mı?	kaldık mı?	kaldınız mı?	kaldılar mı?
		imperfective	kalıyor muydum?	kalıyor muydun?	kalıyor muydu?	kalıyor muyduk?	kalıyor muydunuz?	kalıyorlar mıydı?
	future		kalacak mıyım?	kalacak mısın?	kalacak mı?	kalacak mıyız?	kalacak mısınız?	kalacaklar mı?
inferential	perfective		kalmış mıyım?	kalmış mısın?	kalmış mı?	kalmış mıyız?	kalmış mısınız?	kalmışlar mı?
	aorist		kalır mıymışım?	kalır mıymışsın?	kalır mıymış?	kalır mıymışız?	kalır mıymışsınız?	kalırlar mıymış?
	imperfective		kalıyor muymuşum?	kalıyor muymuşsun?	kalıyor muymuş?	kalıyor muymuşuz?	kalıyor muymuşsunuz?	kalıyorlar mıymış?
conditional	simple		kalsam mı?	kalsan mı?	kalsa mı?	kalsak mı?	kalsanız mı?	kalsalar mı?
	perfective		kalsa mıydım?	kalsa mıydın?	kalsa mıydı?	kalsa mıydık?	kalsa mıydınız?	kalsalar mıydı?
progressive			kalmakta mıyım?	kalmakta mısın?	kalmakta mı?	kalmakta mıyız?	kalmakta mısınız?	kalmaktalar mı?
necessitative			kalmalı mıyım?	kalmalı mısın?	kalmalı mı?	kalmalı mıyız?	kalmalı mısınız?	kalmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			kalmamak
impersonal participle	imperfective		kalmayan
	perfective		kalmamış
	prospective		kalmayacak
personal participle	non-prospective		kalmadığım	kalmadığın	kalmadığı	kalmadığımız	kalmadığınız	kalmadıkları
	prospective		kalmayacağım	kalmayacağın	kalmayacağı	kalmayacağımız	kalmayacağınız	kalmayacakları
verbal noun			kalmama
way of doing			kalmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalmam	kalmazsın	kalmaz	kalmayız	kalmazsınız	kalmazlar
		imperfective	kalmıyorum	kalmıyorsun	kalmıyor	kalmıyoruz	kalmıyorsunuz	kalmıyorlar
	past	perfective	kalmadım	kalmadın	kalmadı	kalmadık	kalmadınız	kalmadılar
		imperfective	kalmıyordum	kalmıyordun	kalmıyordu	kalmıyorduk	kalmıyordunuz	kalmıyorlardı
	future		kalmayacağım	kalmayacaksın	kalmayacak	kalmayacağız	kalmayacaksınız	kalmayacaklar
inferential	perfective		kalmamışım	kalmamışsın	kalmamış	kalmamışız	kalmamışsınız	kalmamışlar
	aorist		kalmazmışım	kalmazmışsın	kalmazmış	kalmazmışız	kalmazmışsınız	kalmazlarmış
	imperfective		kalmıyormuşum	kalmıyormuşsun	kalmıyormuş	kalmıyormuşuz	kalmıyormuşsunuz	kalmıyorlarmış
conditional	simple		kalmasam	kalmasan	kalmasa	kalmasak	kalmasanız	kalmasalar
	perfective		kalmasaydım	kalmasaydın	kalmasaydı	kalmasaydık	kalmasaydınız	kalmasaydılar
optative			kalmayayım	kalmayasın	kalmaya	kalmayalım	kalmayasınız	kalmayalar
progressive			kalmamaktayım	kalmamaktasın	kalmamakta	kalmamaktayız	kalmamaktasınız	kalmamaktalar
necessitative			kalmamalıyım	kalmamalısın	kalmamalı	kalmamalıyız	kalmamalısınız	kalmamalılar
imperative				kalma	kalmasın		kalmayın	kalmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	kalmaz mıyım?	kalmaz mısın?	kalmaz mı?	kalmaz mıyız?	kalmaz mısınız?	kalmazlar mı?
		imperfective	kalmıyor muyum?	kalmıyor musun?	kalmıyor mu?	kalmıyor muyuz?	kalmıyor musunuz?	kalmıyorlar mı?
	past	perfective	kalmadım mı?	kalmadın mı?	kalmadı mı?	kalmadık mı?	kalmadınız mı?	kalmadılar mı?
		imperfective	kalmıyor muydum?	kalmıyor muydun?	kalmıyor muydu?	kalmıyor muyduk?	kalmıyor muydunuz?	kalmıyorlar mıydı?
	future		kalmayacak mıyım?	kalmayacak mısın?	kalmayacak mı?	kalmayacak mıyız?	kalmayacak mısınız?	kalmayacaklar mı?
inferential	perfective		kalmamış mıyım?	kalmamış mısın?	kalmamış mı?	kalmamış mıyız?	kalmamış mısınız?	kalmamışlar mı?
	aorist		kalmaz mıymışım?	kalmaz mıymışsın?	kalmaz mıymış?	kalmaz mıymışız?	kalmaz mıymışsınız?	kalmazlar mıymış?
	imperfective		kalmıyor muymuşum?	kalmıyor muymuşsun?	kalmıyor muymuş?	kalmıyor muymuşuz?	kalmıyor muymuşsunuz?	kalmıyorlar mıymış?
conditional	simple		kalmasam mı?	kalmasan mı?	kalmasa mı?	kalmasak mı?	kalmasanız mı?	kalmasalar mı?
	perfective		kalmasa mıydım?	kalmasa mıydın?	kalmasa mıydı?	kalmasa mıydık?	kalmasa mıydınız?	kalmasalar mıydı?
progressive			kalmamakta mıyım?	kalmamakta mısın?	kalmamakta mı?	kalmamakta mıyız?	kalmamakta mısınız?	kalmamaktalar mı?
necessitative			kalmamalı mıyım?	kalmamalı mısın?	kalmamalı mı?	kalmamalı mıyız?	kalmamalı mısınız?	kalmamalılar mı?

Synonyms

• (to stay): durmak, konaklamak
• (to remain, be left): artmak
• (to fail, flunk): çakmak

Derived terms

• kalıt
• Fransız kalmak

Related terms

• dünden kalmak
• evde kalmak
• kala
• kalabilmek
• kalacak
• kalalı
• kalamamak
• kalan
• kalası
• kaldık
• kalı
• kalıcı
• kalık
• kalım
• kalınmak
• kalıntı
• kalır
• kalış
• kalma
• kalmamak
• kalmaz